«Maddeyle İcra ve İflâs Kanununun 339 uncu maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Maddede yapılan tek değişiklik hapis cezası yerine disiplin hapsinin getirilmiş olmasıdır. Kişi, icra takibine konu olan borcu tamamen ödediği takdirde, ceza düşecektir. Maddenin dördüncü ve beşinci fıkraları, üç ve dördüncü fıkraları olarak teselsül ettirilmiştir.»

 «Borçlunun istendiği zaman beyanda bulunmasını, 76 ncı madde, üç aya kadar hapis ile tazyik usulüyle temin ettiği gibi (325-c) numaralı maddedeki yazılı cezalar icabına yani ilk beyan yaptırılmamış yahut beyan edilen mallar borcun ödenmesine yetmemiş olduğu halde, borçlunun sonradan kazandığı malları yahut kazancında vaki olan tezayütleri ikinci bir beyanla, taahhütlü mektupla yahut şifahi surette bildirmesi yolunda mecburiyetin de tesirli müeyyidesini teşkil etmektedir. Bu mütemmin beyanın, yeni kazanılan mal istihlak edilmeyerek yedi gün içinde yapılması lazımdır. Makbul mazeret ihtimalleri gözönünde bulundurulup mazeret halinde ceza verilmemesi temin olunmuştur. Beyanın, mazeretsiz olarak bu müddet içinde yapılmaması, kazanılan şeyin asıl veya bedeli olarak mevcudiyeti halinde, beş günden bir aya ve kazanılan şeyin makbul bir sebep olmaksızın elden çıkarılmış olması takdirinde, onbeş günden altı aya kadar hafif hapis cezasını istilzam edecektir.

'Makbul bir sebep olmaksızın' kaydına lüzum vardır. Çünkü bazı hallerde borçlunun eline geçen bir miktar parayı, mesela anasının yahut karısının veya çocuğunun hastalığından dolayı hastane, doktor cerrahi ameliyat gibi zaruri yerlere sarf mecburiyetinde kalmış olmasını nazara almamak adalet ve insafa sığmaz.