İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.

İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.

İcra mahkemesi, geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak istinaf veya temyiz yolujna başvuru süresi içinde alacağı karşılıyacak nakit veya icra mahkemesince kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartiyle istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir. Borçlunun yeter malı mahcuz ise veya borçlunun talebi üzerine istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi içinde yeter malı haczedilmişse bu fıkrada yazılı teminatı göstermeye lüzum yoktur.(*)

Borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72 nci madde mucibince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkı saklıdır.
_________________________________________________

(*) 2/3/2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan "temyiz süresi" ibareleri, "istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi"; "temyiz yoluna gidebilir." ibaresi "istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir." şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

Not: Bölge adliye (istinaf) mahkemelerinin kurulup çalışmaya başlamasıyla, yürürlüğe giren üçüncü fıkranın önceki şekli ise şu şekildeydi:

"İcra mahkemesi, geri bırakma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak temyiz süresi içinde alacağı karşılayacak nakit veya mercice kabul edilecek menkul rehin veya esham veya tahvilât veya gayrimenkul rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartiyle temyiz yoluna gidebilir. Borçlunun yeter malı mahcuz ise veya borçlunun talebi üzerine temyiz süresi içinde yeter malı haczedilmişse bu fıkrada yazılı teminatı göstermeye lüzum yoktur."