Kural olarak teslim tarihinden sonra tutanakta belirtilen eksik işlerin davalı iş sahibi tarafından tamamlandığının kabul edilmesi gerektiği- Davacı yüklenici şirket, tutanaktaki eksikleri tamamlayarak asansörü çalışır vaziyette davalıya teslim ettiğine ilişkin apartman yöneticisinin imzası bulunan ve yargılamada itiraz edilmeyerek benimsenen teslim tutanağını dosyaya sunduğundan, geçici teslim tutanağında yazılı olan eksik işlerin davacı şirket tarafından tamamlandığının kabulü gerektiği- Basiretli bir tacir ve iş adamı gibi hareket etmek zorunda olan davacı şirketin özen ve sadakat borcu ile sözleşme uyarınca öncelikle "asansörü ruhsat almaya elverişli hâle getirdiğini" ispatlaması gerektiği- Asansör ruhsat alınamayacak vaziyette ise ekonomik değeri olmayacağından, sözleşmede asansörün ruhsat ve gerekli izinlerini almayı üstlenen davacının, öncelikle asansörü ruhsata elverişli şekilde imal ettiğini kanıtlaması gerektiği- Asansör tesisatı dışında davalının gidermesi gereken başka eksiklikler nedeniyle ruhsatın alınamadığı ortaya çıkarsa, davacının hak ettiği iş bedelinin, götürü bedelde fizikî oran yöntemiyle hesaplattırılması ve bulunacak bedelden davalı iş sahibinin kanıtladığı ödemeler düşülerek varılacak sonuca göre hüküm kurulması; ruhsatın alınamayacağı ve bunun sebebinin inşaattaki diğer eksiklerle ilgili olmayıp, yüklenicinin kusurundan kaynaklandığı saptanırsa, bakiye iş bedeline hak kazanamayan yüklenicinin davasının reddine karar verilmesi gerektiği- Takibe konu alacak miktarı yapılan yargılama sonucu alınan bilirkişi raporuna göre belirlendiğinden, likit ve muayyen nitelikte olmadığından, mahkemece icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
TTK 20/2. maddesine göre basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken davacı-karşı davalının 12.04.2011 tarihli sözleşme ile yüklendiği işin özü, “zamanında teslim” olmasına rağmen, sözleşmeye, sadakat ve özen borcuna aykırı davranarak fuarda açılışın yapıldığı tarihte edimini eksiksiz ve ayıpsız biçimde yerine getirmediği, stant kurulumunu gerçekleştirmediği; bunun sonucunda iş sahibinin fuarın ilk günü yapılan resmi açılış törenine katılamadığı ve diğer firmalar ile müşterileri nezdinde prestij kaybına uğradığı, oysa ana sponsor olarak fuarın açılışına katılması gereken davalı-karşı davacının işin zamanında, tam ve noksansız şekilde teslim edilmesinde menfaatinin büyük olduğu anlaşıldığından, sözleşmenin 3/2. maddesindeki düzenleme uyarınca davacı-karşı davalı yüklenicinin 03.05.2012 tarihli faturasında talep ettiği 35.400,00TL’lik tutara hak kazanamadığının kabul edildiği- Sözleşmenin 3/2. maddesinde kararlaştırılan cezai şartın genel ahlâk ve adaba aykırı sayılarak geçersiz olması için, tacir olan borçlunun ekonomik olarak mahvına sebep olacak ve önceki gibi ticari faaliyetini devam ettirmesine imkân tanımayacak derecede ağır ve yüksek olması gerektiği- Tacirin hayatını başka yolda düzenlemesi, masraflarını azaltarak bazı ihtiyaçlarından vazgeçmek mecburiyetinde kalmasının cezai şartın ahlâk ve adaba aykırı sayılması için yeterli olmadığı- Buna göre sözleşme bedeli 35.400,00TL’nin anonim şirket olan ve aynı zamanda yüklenici sıfatıyla işi üstlendiği hâlde edimini ifa etmeyen davacı-karşı davalıya ödenmemesi durumunda şirketin ekonomik yönden ağır derecede zor duruma düşmesinden, ticari faaliyetinin tehlikeye girmesinden söz edilemeyeceğinden, sözleşmenin 3/2. maddesinde düzenlenen cezai şartın ahlâk ve adaba aykırı olmayıp, geçersiz kabul edilemeyeceği ve BK’nın 20. maddesine göre batıl sayılamayacağı- Sözleşmenin niteliği itibariyle “eser sözleşmesi” olduğu- O hâlde; mahkemece taraflar arasında imzalanan sözleşmenin BK’nın 20. maddesindeki hükümsüzlük hâllerini içermediği, davacı tarafın sözleşme ile eksik veya geç ifa durumunda hiçbir bedel almayacağını kabul ettiği gerekçesiyle verilen direnme kararı esas itibariyle doğru olmakla birlikte kararda satım sözleşmesinde ayıp nedeniyle alıcının seçimlik haklarının düzenlendiği BK’nın 202. maddesine göre değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu-
Yüklenici tarafından eserin iş sahibinde tesliminden sonra iş sahibinin eserde değişiklik yaparak kullanma başlamasından dolayı oluşan zararda hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı iş sahibine hangi zarar kalemi için ne miktarda talepte bulunduğu hususunda açıklama dilekçesi vermek üzere süre vermesi gerektiği, davalı yüklenici teknik resimdeki gibi yapılması halinde eserin gereği gibi meydana getirilmesini tehlikeye düşüreceği ve iş sahibinin eserden beklediği yararı sağlamayacağını iş sahibine bildirmemesi nedeniyle, bundan doğan zarardan sorumlu olacağı, davacının zarar ve miktarı konusunda mahkemece uzman teknik bilirkişiden rapor alınarak ve davacının da vereceği açıklama dilekçesindeki talep ve açıklamaları da dikkate alınıp karar verilmesi gerektiği-
Arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanılarak, yüklenicinin edimlerini tam olarak ve zamanında yerine getirmediği ileri sürülen davada; menfi ve müspet zararın birlikte istenemeyeceği, munzam zarar açısından davalı temerrüde düşürülmediğinden bu yöndeki talebin yerinde olmadığı, sözleşmede 70.000,00 USD ödeneceği hususunda bir hüküm bulunmadığı ve sözleşme fesih edilmediğinden 350.000,00 TL bina bedelinin istenemeyeceği gerekçesiyle; kira kaybı alacağının davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiği- Arsa payı karşılığı inşaat yapım işi, ticari iş mahiyetinde olduğundan davacının 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesi gereğince avans faizi isteyebileceği, hal böyleyken, verilen kararda hüküm altına alınan faizin cinsinin belirtilmemesi hatalı olduğu gibi, hüküm yerinde de varsa temerrüt ile dava ve ıslah tarihleri dikkate alınarak faiz başlangıcının tayini gerekirken, faiz başlangıcının açıkça gösterilmemesinin doğru olmadığı ayrıca, dava konusu olmayan taşınmazlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin, ihtiyati tedbir şartlarına aykırı olduğu-
Bir eser sözleşmesinde genel ihbar mükellefiyeti kapsamında; yüklenicinin teknik şartname ekinde olması gereken ve değerlendirilmeyen bahsi geçen "gaza" yönelik iş sahibine herhangi bir uyarıda bulunulmadığı ve sözleşmenin ekindeki gaz analiz raporuna göre iş sahibinin beklediği amaca uygun makine yapılamayacağının iş sahibine bildirilmediği ve böylelikle davalının uhdesindeki atık sudan elde edilen biogazın dava konusu makineleri çalıştırmayıp elektrik üretimini gerçekleştirmediği, makinelerin çalışmamasındaki kusurun genel ihbar mükellefiyetini yerine getirmediğinden, davanın reddi gerektiği-
Kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istemi- İhale kapsamında eksik kalan işler/ihale dışında yükleniciye işler yaptırılması- Hükmedilecek tazminat miktarının, hiçbir zaman gerçek zararı aşamayacağı-
Yüklenici olan hekimin, edimini sadakat ve özenle ifa etmek yükümlülüğü bulunduğu- Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunda benzer alanlardaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kuralların esas alınacağı ve eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici sonucu garanti etmiş sayılacağı- Komplikasyonlarda ise aydınlatma yükümlülüğü ve komplikasyon yönetiminin doğru yapılması yine yüklenicinin (hekimin) sorumluluğunda olduğu-
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3. maddesinde işe başlama tarihinin; sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 180 gün içerisinde ruhsatın alınması şartı ile, ruhsatın alınması tarihinden itibaren 24 ay içerisinde arsa sahiplerine özellikleri kararlaştırılan bağımsız bölümlerin anahtar tesliminin yapılması olarak kararlaştırıldığı, sözleşme hükmü dikkate alındığında; yüklenici tarafından 180 gün içerisinde inşaat ruhsatının alınması için bir süre belirlenmiş olup, ruhsatın alınmasından itibaren de 24 aylık ikinci bir süre belirlendiği, dolayısıyla yüklenicinin ediminin ifası hususunda üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğinin kabulü için; kararlaştırılan bu sürede inşaat ruhsatı almak amacıyla başvuru yapmış olması gerektiği, ancak bu süre içerisinde başvuru yapmış olmasına rağmen; idare tarafından ruhsat işlemlerinin durdurulmuş olması ve inşaat ruhsatının verilmemesi halinde yükümlülüğünü yerine getirmiş olacağı-
Eser sözleşmesi niteliğindeki kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada, işin sözleşme ve ekindeki teknik şartnameye uygun olarak yapılmadığının açık olduğu, her ne kadar davalı verilen vekalete istinaden inşaatı ve resmi işlemleri yaptığını iddia etmekte ise de; vekilin özen yükümlülüğü bulunduğu, vekil olarak özenli hareket etme borcu sözleşmesel yükümlülüklerini ortadan kaldırmadığı gibi bunların özenli bir şekilde yerine getirilmesine ilişkin ek bir yükümlülük doğurduğu-
Taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre davalının inşaatı teslim etmesi gereken sürede teslim etmediği, eksik ve kusurlu imalatların bulunduğu, iskanın alınmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, fazla istemin reddine, faiz istenmediğinden faiz konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği-