TTK. mad. 5/A'da açık bir şekilde "alacak" kelimesi zikredilerek "konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davaları" olarak düzenlenme yapılmışsa da, alacağın varlığı hususunda açmış olduğu eda davasında tespit isteyen alacaklının karşı yanı olan ve alacağın var olmadığını iddia edip bu konuda tespit isteyen borçlunun da arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunduğunun kabulü gerektiği- Zorunlu arabulucuya başvurulmadan İİK. mad. 72 uyarınca açılan menfi tespit davasının dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği- 
Taksi plakalı araç kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu-
Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddianın, geçerli bir istihkak iddiası sayılmayacağı- Dava konusu haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan kişinin üçüncü kişi şirkete bağlı alt taşeron şirketin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı anlaşıldığından ve davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığından, davacı alacaklının İİK. mad. 99 uyarınca istihkak davası açmakta hukuki yararı olmadığı ve bu durumda davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi halinde davalı yararına da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği-
Üçüncü kişi şirkete bağlı çalışan alt taşeron şirketin çalışanının, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı- Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığından, davacı-alacaklının istihkak davası açmakta hukuki yararı olmadığı ve açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davası-
Cevap dilekçesinde şartlı da olsa kabul beyanı olduğu-  Dosyadaki bilgi ve belgelerden ödemelerin davacı şirketin davalı şirketin emrine yazılı olarak verdiği çeklerle ve davalı şirketin davacı şirketin adını belirterek düzenlediği makbuzlarla gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı- Davacı şirket temsilcisinin  "Ben davacı şirketin temsilcisiyim, açılan davaya icazetim ve muvafakatim vardır.” şeklindeki beyanının alındığı görülmekle tarafların dava ve taraf ehliyetinin bulunduğunun kabulüyle işin esası hakkında inceleme yapılması gerektiği-
Davalının ruhsal rahatsızlığı, sosyal inceleme raporunda geçtiği gibi davalı tarafından ileri sürülmüş olup, iddianın reçeteler ile doğrulandığı- Mahkemece, davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinin gerektiği-
Muvazaalı satışa dayalı tescilin iptali ve katılma alacağı istemi-