Yargılamanın yenilenmesi dilekçesinin müstakil bir davanın dilekçesi olup Hukuk Muhakameleri Kanunu hükümleri uyarınca yeni bir davanın yargılama sürecine tabi olduğu, davacının mamelek hukukunu ilgilendiren bir davayı açması halinde Harçlar Kanunu uyarınca peşin harcı yatırması ve mahkemece de bu hususun re sen gözetilmesi gerekeceği, hâl böyle olunca, mahkemece; öncelikle davanın önceki davadan bağımsız yeni bir esasa kaydedilmesi, eksik harcın tamamlanması, dilekçeler teatisi aşamasından sonra taraf delillerinin toplanıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
Çeklerde rehin cirosunun uygulanmasının mümkün olmadığı, böyle bir cironun yapılsa bile yok hükmünde olduğu- Çek metninde böyle bir ibare olmadığı için, davalı-bankanın cevap dilekçesinde "çeki kredi müşterisinin borçlarının teminatı olarak aldığı" şeklindeki beyanının, çekteki beyaz ciroyu rehin cirosu haline getirmeyeceği- Ciro, "temlik cirosu" olduğundan, TTK. mad. 687 uyarınca, keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def'ilerin ciro yolu ile hamil olan davalı bankaya karşı ileri sürülebilmesi için hamilin çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması gerektiği-
Davacılar vekili tarafından icra takip dosyasından örnek alındıktan sonra ihalenin feshi davası ve temyize konu yargılamanın yenilenmesi davası ikame edilmiş olup mahkemece, davacıların öğrenme tarihinin davacılar vekilinin icra dosyasından dilekçe sunarak dosyadan suret aldığı tarih olduğu ve yargılamanın yenilenmesi talebinin süresi içerisinde yapıldığının kabulü ile davanın kaldığı yerden devam edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafın ileri sürdüğü hususun HMK'da düzenlenen tahdidi sebeplerden biri olduğu, iddia edilen hususların yargılamanın iadesi sebeplerinden olmadığı gerekçesiyle  davanın reddi usul ve yasaya aykırı olduğu-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 379. maddesi uyarınca yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkemenin, tarafları davet edip dinledikten sonra; talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını kendiliğinden inceleyeceği, bu koşullardan biri eksik ise hakimin davayı esasa girmeden reddedeceği, HMK'nin 379. maddesindeki duruşma açılmasını zorunlu hale getiren düzenleme karşısında, mahkemece bu yön gözetilmeksizin duruşma açılmadan evrak üzerinden karar verilmesinde isabet bulunmadığı-
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ve fer'i müdahilin temyiz itirazlarının yerinde görülmediği-
HMK'nun 379. maddesindeki duruşma açılmasını zorunlu hale getiren düzenleme karşısında, mahkemece bu yön gözetilmeksizin duruşma açılmadan evrak üzerinden karar verilmesinde isabet bulunmadığı, hal böyle olunca; mahkemece, duruşma açılması, talebe yönelik delillerin toplanılması, ileri sürülen sebebin yargılamanın iadesi sebebi olup olmadığının yöntemince araştırılması, olmadığının saptanması halinde HMK 379/2. maddeye göre esasa girilmeden talebin reddedilmesi, aksi halde tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken duruşma açılmaksızın dosya üzerinden eksik inceleme ve araştırmayla davanın reddine karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerektiği-
Yargılanmanın yenilenmesi istemine ilişkin davada, mahkemece, ileri sürülen sebeplerin HMK'nın 375/1. maddesinde yazılı sebeplerden olmadığı kabul edildiğine göre, HMK'nın 379/1-c ve 379/2. maddeleri yollamasıyla HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamalarından önce, aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş kararlar hakkında kesinleşinceye kadar  HUMK'nun 5236 s. K. ile yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. maddeleri hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağından (HMK. geçici mad. 3/1), yargılamanın yenilenmesi talebi ile ilgili olarak, HMK'nun 375. maddesinin değil, HUMK'nun 445.maddesinin uygulanması gerekeceği-
Mahkemece, .......... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ........... Esas sayılı dosyasının birleştirildiği ........... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .......... Esas, ................ Karar sayılı kararının kesinleşme tarihinden itibaren HMK'nın 377. maddesindeki 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle HMK'nın 379/1-a maddesince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, ayrıca esasa ilişkin gerekçelere dayanılması ve dava ............ tarihinde açılmasına rağmen, tensip tutanağının düzenlendiği tarihin dava tarihi olarak kabulü suretiyle davanın süresinde açılmamış olduğunun tespitinin hata olduğu-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor