Evlenmenin butlanına karar verilse dahi, çocuğun velayeti ve kişisel haklarına ilişkin de hüküm kurulması gerektiği-
Evliliğin mutlak butlanla iptal edilmesi durumunda da eğer çocuk varsa velayet ve kişisel ilişki yönlerinden de bir karar verilmesi gerektiği-
Mutlak butlan ile evliliğin iptali davalarında, evliliğin ölümle sona ermiş olmasının davayı konusuz kılmayacağı- İlgililerin her zaman için ve TMK m. 159 uyarınca; evliliğin mutlak butlanla sakat olduğunun tespit edilmesini isteyebileceğinden, mutlak butlanın varlığı kanıtlanırsa yine aynı kanun hükmü gereğince sağ kalan eşin iyi niyetli olduğu anlaşıldığı takdirde evlenme ile kazandığı kişisel durumun korunması gerektiği-
Kadının, "hafif derecede mental reterdasyon, organik olmayan psikoz" rahatsızlığının olduğu ve rahatsızlığın evlilik tarihinde mevcut olduğu sabitse davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile evliliğin mutlak butlan nedeniyle iptaline karar verilmesi gerektiği-
2. HD. 22.05.2019 T. E: 3150, K: 6581-
Tanınması istenilen yabancı mahkeme kararında; davacı erkeğin vatandaşlık kazanma amacı ile, davalı kadının ise para karşılığında bu evliliği yaptığı, yapılan evliliğin gerçek bir evlilik olmaması gerekçesiyle evliliğin hükümsüzlüğüne karar verildiği- Türk Medeni Kanunu'ndaki butlan sebepleri arasında, "vatandaşlık kazanmak için yapılan evlilikler"in sayılmamasının, kamu düzenine aykırılık teşkil etmeyeceği-
Hakimin talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği- Mutlak butlan sebebi ile açılmış bir dava bulunmadığı halde talepten farklı olarak Türk Medeni Kanununun 145/3. maddesi uyarınca evliliğin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı- Taraflarca temyiz edilmemiş olsa bile, yasaya açık aykırılık bulunması hallerinde hükmün bozulmasının mümkün olduğu-
İki evlilik sebebiyle mutlak butlanla evliliğin iptaline ilişkin davada, hukuku etkilenecek olan davalının eşinin de davaya dahil edilmesi gerekeceği- Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptaline ilişkin davada, nüfus idaresinin hasım olarak gösterilmesinin gerekmediği-
Akıl hastalığının kesin evlenme engellerinden biri olduğu, ancak bu engelin her türlü akıl hastalığını kapsamadığı, mevcut akıl hastalığının evlenme bağlamında herhangi bir sakınca doğurmayacağı resmi sağlık kurulu raporuyla belgelendiği takdirde, bu hastalığa yakalanmış olan bir kişinin evlenmesine engel bulunmadığı, bu nedenle evlenme tarihinden önce vesayet dosyasından alınan rapor davacının evlenme tarihi itibariyle evlenmesine engel olacak şekilde akıl hastalığının bulunup bulunmadığına ilişkin bir bilgiyi içermediğinden, mahkemece, davacı/davalı(koca)nın evlenme akdinin yapıldığı tarihte sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun olup olmadığı ve evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının bulunup bulunmadığı hususu tıbben belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davacının evlilik tarihi itibarıyla rahatsızlığının evlenmeye engel olup olmadığının tespiti için alınan sağlık kurulu raporunda sadece "davacının şu an itibarıyla evliliği yürütemeyeceği"nin belirtilmiş olması halinde, yetersiz bu olan rapora dayalı hüküm kurulamayacağı-