12. HD. 24.11.2016 T. E: 6002, K: 24192-
Yetki itirazına ilişkin olarak mahkemece, borçlunun 6102 s. TTK. mad. 12 anlamında "tacir" olup olmadığının araştırılarak ve yetki sözleşmesinin geçerli olup olmadığının tespiti ile bir karar verilmesi gerektiği-
Takip konusu yapılmış olan senedin, taraflar arasındaki “kira sözleşmesi” çerçevesinde “teminat” (depozito) olarak düzenlenmiş olması halinde, icra mahkemesince İİK mad. 169/a uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz kararının ve borçlunun taşınmazına uygulanan ihtiyati haczin zamanaşımını durdurmayacağı- Bono vasfı taşıyan takip konusu senet yönünden üç yıllık zamanaşımı gerçekleşmiş olup muteriz borçlu hakkında zamanaşımının oluştuğunun kabulü ile icra takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığının saptanması halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılmasının gerekli olduğu-
Şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olabilmesi için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunması yeterli olduğu, her iki imzanın da kaşe üzerinde bulunması halinde ise yetkili temsilcinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceği-
Takip dayanağı çek, muhatap bankaya ibraz edilmediğinden kambiyo senedi vasfını taşımadığı, mahkemece, borçlu yönünden İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu vekilinin temyiz süre tutum dilekçesinin havale işlemi ile mahkeme ekranlarına düştüğü tarihin "temyiz tarihi" olarak kabulü gerekeceği- Takip konusu çekin keşidecisi limited şirketin ticaret sicil gazetesinde yayımlanan statü tadili ile nevi değişikliğine giderek. A.Ş. ünvanını aldığı, söz konusu şirketin, genel kurul toplantısında, yönetim kurulunca alınan karar ile şirketi temsil edecek (iki kişinin müşterek imzası ile) kişilerin belirtildiği, takip dayanağı çekte ise, alınan karardan farklı olarak keşideci hanesinde tek imzanın atılı bulunduğu görüldüğünden, muteriz borçlu şirketin borçtan sorumlu tutulamayacağı-
Senedin "teminat senedi" olduğu iddiasının borca itiraz olduğu ve kabulü halinde, ''takibin iptaline'' değil 'takibin durdurulmasına" karar verilmesi gerektiği-
TTK’nda zamanaşımını kesen sebepler arasında yer almadığından istihkak davasının açılmış olmasının "zamanaşımı"nı kesmeyeceği ve mahkemece, bonoya dayalı icra takibinin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı nedeniyle "icranın geri bırakılmasına" karar verilmesi gerektiği-