İİK. mad. 285/3 uyarınca, konkordato başvurusunda yetkili mahkemenin iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi olduğu-
Konkordato talep eden şirket adresinin olduğu yer mahkemelerinin kesin yetkili olduğu- Kesin yetkinin dava şartı olduğu-
Konkordato başvurusunda yetkili mahkemenin iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu- İİK. mad. 285/4'de düzenlenen yetkinin, kesin yetki niteliğinde olduğu-
Davalılara dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmeden (dosya üzerinden davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sora açılmış olması nedeniyle) red kararı verilemeyeceği-
Dosya içeriği ve tüm delillerden; davacının ........... havale tarihli dilekçe ile ......... Sulh Hukuk Mahkemesinde İİK 276/3 maddesi gereğince dava konusu taşınmazda kiracı değil malik sıfatıyla oturduğunu ileri sürerek malik olduğunun tespiti ve tahliye kararının durdurulması istemi ile ......... Esas sayılı davayı açtığı, ............ tarihli tensip tutanağı ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın talep üzerine ............. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, mahkemenin yine dosya üzerinde yaptığı inceleme ile duruşma açılmaksızın davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, hukuki yararın dava şartı olup mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle ........ tarihli kararla davanın reddine karar verildiğinin anlaşıldığı, hakimin ön inceleme safhasında 6100 sayılı HMK’nun 114.maddesinde sayılan dava şartları ile 116.maddesinde  belirtilen ilk itirazlar hakkında asıl olanın dosya üzerinden karar vermesi gerekli olduğu halde gerek görülmesi halinde yani istisnai olarak ön inceleme duruşması açabileceğinin, 140.Md. hükmünde ise tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespitinden sonra hakimin tarafları sulhe teşvik etmesi gerektiğinin ve sonuç alınacağı kanaatinin hasıl olması halinde bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma gününün tayin edilmesi icap ettiğinin öngörüldüğü, bu yasal düzenlemeler ve ilkeler çerçevesinde somut olaya bakıldığında; davacının talebi ile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilen dosyanın ........ tarihinde mahkemesine tevzi edildiği, davalının ........tarihinde bir beyan dilekçesi sunduğu, mahkemece ........ tarihinde ise hüküm verildiği, dolayısıyla yargılamanın beş temel aşamasının iş bu yargılamada uygulanmadan sonuca gidilip bir karar verildiğinin tespit edildiği, hal böyle olunca davacının yerinde olan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince bozulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; tahkikatın bitiminden sonra taraflara sözlü yargılama ve hüküm için HMK mad. 186 gereğince yeni duruşma günü verilmeden, bu konuda meşruhatlı davetiye göndermeden, sözlü yargılamada bulunulması ve hüküm verilmesi için yeni duruşma günü belirlenmesini talep etmedikleri hususunda açıkça beyanları alınmadan, HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, davacı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde usul kurallarına uyulmaksızın, esas hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu-
Evlat edinmede anne ve baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istemine ilişkin davanın dosya üzerinden -duruşma açılmaksızın- reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
Doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkin davada, mahkemece, duruşma açılmak suretiyle inceleme yapılıp karar verilmesi gerektiği, dosya üzerinden davanın reddinin hatlı olduğu-
Soybağının reddi ve babalık kararı verilmesi istemine ilişkin davanın duruşma açılarak, davalı taraf dinlenerek incelenmesi gerektiği-
Ön inceleme duruşması yapmaksızın dosya üzerinden karar verilebilmesi için de davanın ön inceleme aşamasına getirilmiş olması gerektiği- Ön incelemenin, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağı- Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor