Dava konusu taşınmazın tapu kaydında ipotek tesis edildiği tarihte "aile konutu şerhi" bulunmadığı görülmekteyse de, ipotek alacaklısı bankanın, konutun "aile konutu" olduğunu bilmesi karşısında, eşin açık rızasını geçerli bir şekilde alma yükümlülüğü altında olduğu- Tacir olan bankanın, basiretli davranarak (TTK m.18/2), Kanunun (TMK m.194) açık rıza alınmasını istediği bu konuda kendisine sunulan muvafakat belgesindeki imzanın rızası gereken eşe aidiyetini belirlemek ve sözleşmenin hakim tarafı olarak imzanın sıhhatini denetlemek zorunda olduğu-
Terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi gerektiği, bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması gerektiği; en son olarak da yürütülecek işlemlerin sonucuna göre iflasın kapanmasına karar verilebileceği-
Sözleşmenin 7 ve 8. maddelerinde paylaşmalı mal ayrılığı rejimine özgü daha özel düzenlemelerin bulunduğu, aile konutu şerhi konmuş bulunan ve aile konutu olarak kullanıldığı konusunda tereddüt bulunmayan taşınmazla ilgili bu maddelerin uygulanma imkanı bulunup bulunmadığının mahkemece değerlendirilmediği, bu nedenle sadece sözleşmenin 1. maddesinden hareketle davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Aile konutuyla ilgili gerekli şerhin verilmesinin eşler arasındaki mal rejimiyle ilgisinin yok olduğu-
  • kayıt gösteriliyor