İvazlar arasında önemli bir oransızlık olmamakla birlikte davalı borçlu ile üçüncü kişinin dava dışı şirkette ortak olmaları nedeni ile 6183 sayılı yasanın 30. maddesine göre borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu- Bu tür davalarda davanın kabulü halinde, davacı kamu idaresinin iptal edilen tasarrufun meydana geldiği tarihteki kamu alacağının tespit edilerek bu miktar ile sınırlı olarak tasarrufun iptalinin gerektiği-
Tasarrufun iptali davası-
İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemi-
Tasarrufun iptali davasında, dava konusu taşınmazı davalı 3. şahıs tarafından elden çıkarılması sebebi ile bu taşınmazla ilgili talep bedele dönüşmüş olduğunda, bedele dönüşen dava nedeniyle hükmedilen tazminata taşınmazın elden çıktığı tarihten itibaren faiz uygulanmasının doğru olmadığı- Tasarrufun iptali davalarında vekalet ücretinin, takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanması gerektiği-
1. HD. 21.11.2017 T. E: 2014/22630, K: 6633-
Tasarrufun iptali davalarının İİK 282. maddesi hükmü uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle bunların mirasçıları aleyhine açılacağı-
Mahkemece yapılması gereken işin, temyize konu taşınmaz bakımından mal rejiminin tasfiyesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesi daha sonra da tefrik edilen dosyanın görevli Aile Mahkemesine gönderilmesi, dava konusu taşınmazla ilgili 16.08.2007 ve 29.09.2009 tarihli tasarruflar yönünden ise, aile mahkemesi kararının bekletici mesele yapılarak, davacının bir alacağının olduğunun tesbiti halinde TBK’nun 19 maddesi gereğince iptale tabi olup olmadığının mevcut delillere göre değerlendirilmesi, iptale tabi olması halinde davacı yararına hükmedilecek katkı payı alacağı ve fer’ileriyle sınırlı olarak İİK’nun 283/1 maddesinin kıyasen uygulanarak davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesinden ibaret olduğu-
Dava konusu araç haricinde dava dışı 4. kişilere satılan diğer araçlar ile ilgili “ ... diğer araçlar açısından dava bedele dönüştüğünden, ancak araç bedelleri icra takibine esas alacaktan yüksek olduğundan icra dosyasındaki alacak ve fer'ilerini aşmamak üzere tahsil tarihinde icra takibinde alacağın ulaşacağı bedelin davalı ........Madencilikten alınarak davacıya verilmesine “ karar verilmişse de varılan sonucun dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmediği, İİK 283/2 gereğince iş bu araçlar yönünden talebin bedele dönüştüğü göz önüne alınarak adı geçen davalı 3. kişinin araçları elden çıkardığı tarihte ki gerçek değerleri nispetinde davacının takip konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak nakten tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nun 277. vd. maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı, davacının genel hükümlere, yani muvazaaya dayanarak dava açmasına engel olmayıp, davacının iddiasını kanıtlaması halinde, iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nun 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiği-
BK' 18 e göre açılan iptal davasında aciz belgesinin aranmadığı- Davalılar arasındaki icra takibi muvazaalı olduğundan, davacının davasının kabulü ile davalı üçüncü kişinin icra dosyasındaki borçluya yönelik davacı alacağına yeter kısmının iptaline karar verilmesinin isabetli olduğu- Birleşen itirazın iptali davası yönünden de davanın kabulü ile itirazın iptali ile bu kısma ilişkin talebin tahsilde tekerrür olmamak şartı ile icra takibinin devamına, dava tarihi itibari ile dava değeri üzerinden taktiren %40 oranında hesaplanan inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesinin isabetli olduğu-