Katılma alacağına ilişkin davada, uyuşmazlık konusu taşınmaz edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilmiş ise, davacının çalışıp-çalışmamasının sonuca bir etkisi olmadığı, kural olarak edinilmiş mal borcu olan ve çekilen krediler ile kişisel maldan yapılan katkıların hesaplamada göz önünde bulundurulması gerekeceği- Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde dava tarihinden itibaren reeskont faizine hükmedilmesini istemiş ise de TMK'nun 239/son fıkrası gereğince tasfiyenin sona erdiği tarih kararın verildiği tarih olduğundan karar tarihinden itibaren edinilmiş mallar bakımından yasal faize hükmedilmesinin gerektiği-
Otomobil ve ev eşyasından kaynaklanan katılma alacağı niteliğinde olan davada; TMK.nun 239/son maddesi uyarınca aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına faiz yürütülmesi gerekeceği; mahkemece, karar tarihinden geçerli olarak faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmüş olmasının usul ve Yasaya aykırı olduğu-
? Eski hale getirme talebinin kabul edilebilmesi için sürenin arzu ve ihtiyaç dışında elde olmayan bir sebeple kaçırılması, süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca başka bir hukuki yoldan ulaşılamaması, eski hale getirme talebinin engelin kalkmasından itibaren 2 hafta içinde yapılması, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hale getirme talebinde bulunulmasının gerekeceği-
Dava; edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkin olup bu tür davalarda TMK.nun 239/2.maddesi uyarınca karar tarihinden geçerli olarak faize hükmedilmesinin gerekeceği-
Taraflar arasında mal rejiminin sona erdiği tarihten sonra edinilen mallar bakımından çıkan uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği-
İstenen faiz alacağı edinilmiş mal niteliğinde bulunduğundan TMK. nun 239/son fıkrası uyarınca tasfiyenin sona erdiği karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği-
Mahkemece uzman bilirkişi (bir uzman görüş sahibi hukukçu, bir mali müşavir ve inşaat mühendisi) kurulundan rapor alınması suretiyle davacı ile davalının çalışmaları karşılığında elde ettikleri gelirle sağlayabilecekleri katkı miktarının ayrı ayrı saptanmasının, daha sonra toplam tasarruf miktarı karşısında davacının katkı oranının bulunmasının, bulunan bu oranın dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak katkı payı alacağının tespit edilmesinin, davalının annesi tarafından davalıya yardım niteliğinde bir para verip vermediği üzerinde durulmasının, davacı tarafın yemin teklif etme hakkı bulunduğunun hatırlatılmasının ve ondan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesinin gerekeceği-
Katılma alacağı ve değer artış payının ayın veya para olarak ödenebileceği-
Eşler arasında eşya alacağına ilişkin davalar ise temelde eşya üzerindeki mülkiyet hakkına dayanmakta olup, eşyanın aynen iadesine veya kullanılması nedeniyle bedeline ilişkin olduğundan, buna ilişkin taleplerin ileri sürülmesi için evliliğin son bulmasını bekleme zorunluluğunun bulunmadığı, dolayısıyla talep halinde eşya alacağına ilişkin olarak davanın açıldığı tarihten itibaren faize hükmedilebileceği-
Asıl alacak için açılan davada faize ilişkin hakkın saklı tutulmamış olması, daha sonra faiz için ayrı bir dava açılmasına engel teşkil etmez ise de, faiz isteğinin ayrı bir davaya konu yapılması halinde, dava tarihi itibariyle asıl alacağın ödenmemiş olması, ödenmiş ise de ihtirazi kayıt konulmasının şart olduğu, yoksa, faiz alacağının da sona ermiş sayılacağı- Eşler arasında eşya alacağına ilişkin davalar, temelde eşya üzerindeki mülkiyet hakkına dayanmakta olup, eşyanın aynen iadesine veya kullanılması nedeniyle bedeline ilişkin olduğundan, buna ilişkin taleplerin ileri sürülmesi için evliliğin son bulmasını bekleme zorunluluğunun bulunmadığı-