Davacının yemin teklifinde bulunması üzerine, talimat mahkemesinde beyanda bulunan şirket yetkilisi ‘‘dava konusu 2029 adet şapka siparişi verilip verilmediğini bilmiyorum’’ şeklinde beyanda bulunmuş ise de bu beyan tek başına yemin konusunun ikrarı veya reddi yönünde sonuç doğurmayacağından, mahkemece yapılacak işin HMK’nın 237. maddesi çerçevesinde beyanda eksik geçen noktaların tamamlanıp açık olmayan hususların aydınlatılarak gerektiğinde yeminin konusu ile bağlantılı gördüğü soruları ilgiliye sorup cevabını net olarak tutanağa geçirmekten ibaret olması gerekeceği-
Mahkemece, öncelikle yemin teklif eden davalı tarafa kesin süre verilerek, taraflar arasındaki inançlı işlem iddiasıyla ilgili yemin metni hazırlanmasının istenmesi, hazırlanacak yemin metni mahkeme hakimince denetlenerek davacı tarafın itirazları da dikkate alınıp davacının bilgisi dahilinde olabilecek hususlar dikkate alınarak yemin metninin düzenlenmesi, karşı tarafın yemini kendisine teklif edilen yemin metni çerçevesinde eda etmesinin sağlanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre asıl dava ve birleşen dava hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde usulüne uygun eda ettirilmeyen yemine göre birleşen davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı tarafça, davacı tarafa yemin teklif edilmek istendiği bildirilmesine rağmen bu hususta bir işlemin tesis edilmediği, hal böyle olunca mahkemece davalıdan yemin sorusu alınmalı ve sonrasında yeminle ilgili usuli işlemler tamamlanarak davacı duruşmaya davet edilmek suretiyle yemin teklifinde bulunulması, davalı tarafın yemin teklifi davacı asile usulüne uygun şekilde bildirilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği- Davacının, 18.07.2012-23.09.2013 tarihleri arasında davalı nezdinde çalışmış olsa da, dava dilekçesinde 2013 yılının Nisan ayından sonraki dönemdeki ulusal bayram genel tatil ücretlerinin ödenmediğini belirterek yalnızca bu dönem bakımından talepte bulunduğu, mahkemece, taleple bağlılık kuralına aykırı olacak şekilde tüm çalışma dönemi dikkate alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu-
Yemin delili değerlendirilmeksizin hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek eksik dosya kapsamına göre karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesine göre belirsiz alacak davası olduğu belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmadığının açık olduğu, hal böyle olunca, mahkemece davanın kısmi dava olduğu dikkate alınarak, kısmi davaya ilişkin kurallara göre görülüp sonuçlandırılması gerektiğinin gözetilmemesi, hüküm altına alınan tutarların tamamına dava tarihinden faiz işletilmesinin hatalı olduğu-
Hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği, bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsadığı, bilgilenme/ bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerektiği, somut olayda bilirkişi raporunun davalıya tebliği gerekirken tebliğ edilmeden hukuki dinlenilme hakkı kısıtlanarak karar verildiği- Yeminin konusunun, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardan oluştuğu, bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılacağı, somut olayda davalı taraf, süresinde verdiği cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olmasına rağmen herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin bu teklifin yerine getirilmemesinin hatalı olduğu-
Davacı, "senet bedelinin ödenmeyen kısmı için elinde bulunan derileri davalıların murisinin şoförüne teslim ettiğini ve bu derilere mirasçı davalılar tarafından el konulduğunu, böylece borcunun bittiğini" iddia etmiş olup, davacı mahkemeye sunduğu yemin sorusunu yanlış düzenlemiş ise de, yemin sorusunu (yemine konu vakıanın ne olduğunu) hazırlama görevi mahkemeye ait olduğundan, mahkemece yemin deliline dayanan davacının yukarıda yazılı iddiasına uygun yemin sorusu hazırlanıp davalılara yemin davetiyesi çıkarılarak usulüne uygun şekilde yemin eda ettirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki tespit, tazminat ve alacak davaları-
  • kayıt gösteriliyor