Teminat ipoteğinde taşınmaz malikinin ipotek akit tablosunda belirtilen miktarla sınırlı olarak sorumlu olduğu, bu sınırın aşılarak takip yapılması halinde yapılacak şikayetin süreye bağlı olmadığı–
Alacağın sona ermesine rağmen, alacaklının terkin (silme=kaldırma) taahhüdüne rağmen, terkin talebinde bulunmaması halinde, taşınmaz malikinin ‘ipoteğin kaldırılmasını’ dava yoluyla isteyebileceği–
"Limit (üst sınır) ipoteklerinde" ipoteğin kurulması anında asıl alacağın ortada bulunmadığı; ileride oluşacak veya oluşması muhtemel olduğu; taşınmaz malikinin "ipotek veren" sıfatı yanında aynı zamanda" ipotek borçlusu" olmasının da bu kuralı değiştirmeyeceği–
Limit ipoteği veren kişinin taahhüt ettiği bedeli aşan bir bedel ile sorumlu olmayacağı-
Taraflar arasındaki ipoteğin ‘ana para’ (karz) ipoteği olması halinde takipten önce borçluya –İİK. 150/ı’da olduğu gibi- ‘ihtarname’ gönderilmesine gerek bulunmadığı–
MK. 851/I uyarınca ipoteğin kural olarak «miktarı Türk parası ile gösterilen» belli bir alacak için kurulabileceği, «yabancı para üzerinden» ipotek kurulabilmesinin koşullarının MK. 851/II ve devamında düzenlenmiş olduğu—
İpoteğin, yabancı para ipoteği olarak kurulduğu durumlarda, takibin Türk parası üzerinden yapılmasının zorunlu olduğu, bu halde BK. nun 83. maddesine (şimdi; TBK. mad. 99) eklenen fıkrayla tanınan tercih hakkının Türk parası olarak kullanıldığının kabul edilemeyeceği ve kur farkından dolayı munzam zarar istenebileceği, munzam zarar hesaplanırken, takip tarihindeki kurun esas alınacağı-
Yabancı para üzerinden gayrimenkul rehni kurulabilmesi için gü-vence altına alınacak bir dış kaynaklı kredi bulunması gerektiği-
İpotek akit tablosunun “kayıtsız şartsız borç ikrarı”nı içermesi halinde, ipoteğin ‘ana para ipoteği’ (kesin ipotek) sayılacağı-