Keşidecinin takibi için protestosuna gerek bulunmadığı- Alacaklı tarafından borçlular keşideci ve avalist aleyhine 28.05.2020 tanzim, 20.08.2020 ödeme tarihli senede dayanılarak 21.08.2020 tarihinde kambiyo senetlerine özgü genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, ayrıca alacaklının borçlulara dava konusu bonoyu 20.08.2020 tarihi mesai bitimine kadar ödemeleri yönünde10.08.2020 tarihli ihtarname gönderildiği ve tebliğ edildiği, vade tarihinde ödeme yapılmadığı uyuşmazlıkta, borçlu tarafından vade tarihinde borcun ödenemediği anlaşılmakla "takibin iptaline" karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalı bankanın ibraz yükümlülüğünü yerine getirmeden, ödememe protestosunu çektirmesinin “haksız protesto” niteliğinde olduğu- Protesto sonrasında davacının Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’ne bildirildiği davalı bankanın da kabulünde olup “haksız protesto”, davalı bankanın beyanı üzerine yetkili noter tarafından düzenlendiğinden ve noterin senedin asıl borçluya ibraz yükümlülüğü ile ibrazın yapılıp yapılmadığını araştırma yükümlülüğü hususunda açık bir kanuni düzenleme bulunmadığı, bu hususun sadece özen yükümlülüğüne aykırılık teşkil edeceği gözetildiğinde, dava konusu ödememe protestosunun TTK. 721/1 gereğince yanlış kayıt içeren "sakat protesto" niteliğinde bulunduğu ve geçerli olduğu, bu geçerliliğin cirantalara, keşideciye ve diğer borçlulara karşı hamilin haiz olduğu hakların kaybolmamasını temin ve tedavül eden senede dayanan alacak hakkının korunması ve bu yönden çıkacak ihtilafların önlenmesi amacı taşıdığı da nazara alındığında, ödememe protestosunun kaldırılma şartlarının oluşmadığı- Bununla birlikte protestonun “haksız protesto” niteliğinde olması nedeniyle, zarara uğradığını iddia eden asıl borçlunun, davalı bankadan genel hükümler kapsamında tazminat talep etmesinin önünde de bir engel bulunmadığı- "TTK’da "sakat protestoya" sonuç bağladığı, ancak "haksız protestoya" bir sonuç bağlanmadığı, haksız protestonun aynı zamanda haksız fiil teşkil ettiği, bu nedenle davacının zararının tazminini talep edebileceği gibi, sürmekte olan saldırıya son verilmesini de talep edebileceği, bono ibraz edilmeden ödememe protestosu çekildiği için davacının ticari itibarı zedelendiği ve haksız protestonun söz konusu olduğu, zira bononun ibrazı zorunlu olup, noterin de ibrazın varlığını ve geçerliliğini saptama görevi bulunduğu, dolayısıyla haksız protestonun, "sakat protesto" olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla ödememe protestosunun geçersiz olduğu ve kaldırılma şartlarının oluştuğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Çekle ilgili olarak "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçundan görülmekte olan bir ceza davasında, suça konu konu çekin süresinde ibraz edilmiş olması ve ilk ibraz tarihinde tam olarak karşılığının bulunmaması halinde; a- Hesaben ödeme için ibraz edilen başka bir banka veya muhatap banka tarafından çekin arka yüzüne sadece "işbu çekin ... tarihinde karşılığı yoktur" ibaresi yazılması suretiyle yapılan işlemin, "karşılıksızdır" işlemi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, b- Çekin en geç şikayet süresi içinde muhatap bankaya sunularak "karşılıksızdır" işleminin tamamlatılması mümkün olduğundan; çekin arka yüzünde yapılan "karşılıksızdır" işlemi Çek K. m. 3/4'deki hususlar bakımından eksik olsa da; "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçu nedeniyle açılan davalarda, suça konu çekin arka yüzünde yazılı olmayan eksik hususların icra ceza mahkemesince re'sen yapılacak araştırmayla belirlenebildiği durumlarda sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği-
Borçlu A.Ş. hakkında konkordato talebinde bulunulmuş ve mahkemece tedbir kararı verilmiş olmasının, bonoya dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesine engel oluşturmadığı- Geçici veya kesin konkordato mühleti verilmesinin sonuçlarının İİK'nın 294. maddesinde düzenlenmiş olduğu, borçlunun bu düzenlemeden yararlanarak, ihtiyati haczin uygulanmasına karşı koyabileceği- Senedin tanzim tarihinin vade tarihinden sonraki bir tarihte olmasının ihtiyati haciz istemine engel teşkil etmeyeceği- Senedin keşideci ve kefilin imzasını taşımadığı için kambiyo vasfında olmadığına yönelik itirazların İİK’nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmış bulunan sebeplerden olmadığı-
Çekten kaynaklanan borcun aranılacak borç niteliğinde olduğu; hamilin çeki bankaya ibraz etmekle borcun aranması koşulunu tamamlamış olduğu- Hesapta yeterli karşılık bulunmadığından çek bedeli ödenmiyorsa, borcun artık götürülecek borç niteliği kazanacağı; alacaklının kendi ikametgah yerindeki mahkemeden de ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği-
Senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereği- Senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise; inkâr halinde yok hükmünde sayılacağı- Senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gereği- Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde sayılıp, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılması gereği-
Takip dayanağı çek, yasal süresinde muhatap bankaya ibraz edilmediği için TTK'nun 708 ve 720. maddeleri gereğince alacaklı müracaat hakkını kaybettiğinden, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus özel yol ile takip yapılamayacağı gibi, dayanak belge bu hali ile adi havale vasfını taşımakta olup borç ikrarını içeren nitelikte sayılamayacağından İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belge mahiyetinde de olmadığından alacaklının sözü edilen belgeye dayalı olarak genel haciz yoluyla takip yapmasının da mümkün olmadığı-  Senette vade yok ise alacaklı tarafından borçlunun takip tarihinden daha evvel temerrüde düşürüldüğünün İİK'nun 68. maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatının gerekli olduğu- 
Alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiğini veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK. 257/II hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorunda olduğu- İhtiyati haciz koşulları düzenlenirken, “alacaklıya neden normal takip yoluna başvurmayıp, ihtiyati haciz istediğini açıklamak ya da ispatlamak” yükümlülüğünün yüklenmediği- İhtiyati haczin “takip yolu” olmayıp, bir çeşit geçici hukuki koruma olduğu- Kesin yetkinin olmadığı hallerde yetki itirazının ileri sürülmesi gerekli olup, bu hususun hâkim tarafından kendiliğinden dikkate alınamayacağı- Anayasa, kanun hükümleri ve hukukun genel ilkeleri bir yana bırakılarak hâkimin kendine göre bir anlayış ve uygulama oluşturup, kararlarını buna göre vermesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
Senet üzerinde yapılan değişikliklerin, geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekeceği, düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılacağı, bu durumda çek, keşide tarihi olarak kabul edilmesi gereken paraftan önceki tarih olan 01.04.2011 tarihinden itibaren 10 günlük ibraz süresi geçtikten sonra, 25.10.2011 tarihinde ibraz edildiğinden, TTK'nun 708/1. maddesi uyarınca çek niteliğini kaybetmiş bulunduğu-
Takip dayanağı çekin yasal süresinde, muhatap bankaya ibraz edilmemesi halinde, alacaklının bu çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte bulunamayacağı- İbraz tarihinin bankaca ibraz anında çek üzerine yazılması zorunlu olup daha sonra bankaya sorularak ibraz tarihinin tespiti yoluna gidilemeyeceği, buna göre takip dayanağı çek üzerinde mevcut ibraz tarihinin tahrifatlı olduğu belirlendiğine ve gerçek ibraz tarihi tespit edilemediğine göre geçerli bir ibrazdan söz edilemeyeceği ve bu durumda mahkemece İİK mad. 170/a uyarınca takibin iptali gerektiği-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor