Davanın Medeni Kanun 639/2’ten kaynaklanan tescil isteğine ilişkin olduğu, bu tür davaların, tapu kayıt maliki ya da, ölmüşse mirasçılarına husumet yöneltilerek yürütülebileceği, davacı her ne kadar tapu sicilinde malik görülen ...’nın kim olduğunun anlaşılmadığı ve mirasçılarının da bulunup bulunmadığının bilinemediğini, ileri sürmüşse de, mirasçıların belli olduğunun saptandığı, bu durumda, davacının dava dilekçesi içeriğinden anlaşılan davayı açmaktaki amacı gözetilerek, kayıt maliki ... mirasçılarının, husumet yaygınlaştırılmak suretiyle, davaya katılmalarını sağlamak ve işin esasına girilerek uyuşmazlığı çözüme ulaştırılmak gerekeceği-
Hâkimin, kural olarak Yargıtay bozma kararına uymak ya da bu karara karşı direnme kararı vermek konusunda tarafların istekleri ile bağlı olmayıp serbest takdir yetkisine sahip olduğu, ancak, bozma nedenlerinin kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hâkim'in kendiliğinden (re'sen) gözönünde bulundurulması gereken sebeplerden olmaması halinde taraflar veya vekilleri bozma kararına uyulmasını istemişlerse, artık mahkemenin önceki kararda direnemeyeceği-
Hukuk Genel Kurulu’nun önüne direnme yoluyla gelen uyuşmazlığın, çekişmeli 276 parsel sayılı taşınmazın, orman sahası dışında bırakılan krokide A harfi ile işaretli kısmı olduğu, bu yerin toprak karakteri ve bitki örtüsünü açıklayan bilirkişi raporu ve orman dışına çıkarma işleminin yapıldığı tarih ile, dava tarihi gözetildiğinde, davalının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği duraksanmayacak kadar açık bir olgu olduğu-
Tescil isteğinin olumlu sonuçlanabilmesi için, yasada öngörülen koşulların gerçekleşmesi yanında, özellikle dava edilen yerin "tapusuz” olduğunun saptanmasının zorunlu olduğu-
Taraf imar çaplarının, yekdiğerine komşu olduğu, üzerlerinde kendilerine ait binalarının mevcut olduğu, davalıların kendi binalarına, eklenti yapmak suretiyle davacılar çapına 16 m2 . tecavüzde bulunduklarının, uzman bilirkişi aracılığıyla yapılan çap uygulaması sonucu kesin olarak saptandığı, bu durumda yerel mahkemece, imar çaplarının bütünlüğü de göz önünde tutularak delillerin değerlendirilmesi suretiyle davanın kabul edilmesinin doğru olduğu-
Davacı Hazine’nin dayandığı tapu kaydının, kadastrosu kesinleşen, 577, 1289 ve 1290 nolu parsellerde, kadastro mahkemesinde halen davaya konu olan 819 nolu parsele revizyon gördüğü, bunlardan 577, 1289 ve 1290 sayılı parsellerin tesbitlerinin 1987 yılında kesinleştiği, bu aşamada artık kesinleşen parsellere ilişkin olarak yerel mahkeme dışında, ortada özel tapulama mahkemesinde görülecek bir uyuşmazlığın kalmadığı, Hazine’nin çapa dayalı iddiasının gereği gibi incelenip sonuçlandırılmasının icap edeceği, 819 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise, tesbitin henüz kesinleşmediği, temel kaydın revizyon gördüğü bütünden bir parça olan bu taşınmaz hakkında, (Kadastro Mahkemesi’nde derdest olan davanın), dava sonucunun beklenilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Bilindiği üzere, vekaleten temsil yetkisinin, kural olarak vekalet verenin yararına ve üçüncü kişilere yönelik biçimde kullanılacağı, eğer vekil, vekaleten temsil yetkisini, kasten kendisinin ya da düşünce birliği içerisine girdiği bir başka kişinin yararına kullanmış ise, vekalet görevini kullanmış olacağı ve yaptığı işlemin de vekalet vereni bağlamayacağı-
Davanın, tapusuz taşınmazlara elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğu, davacının akidi olduğunu ileri sürdüğü kişinin, asıl malik ile irsi bağlantısını belirleyen mirasçılık belgesinin mevcut olmadığı, mirasçıların payları üzerinde tasarruf yetkisi kazanabilmesi için, öncelikle mirasın taksim sözleşmesini imzalayanlarla muris arasındaki irs bağının kesinleşmiş olmasının gerekeceği-
Bayır sınırı, değişebilir nitelikte ve genişletilmeye elverişli olduğundan, kaydın kapsamının, kural olarak miktarı ile geçerli olduğu, bu durumda, öncelikle kök kaydın ve tüm gittiklerinin, gerektiğinde Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nden celp edilerek, çevreyi bilen yaşlı ve yansız bilirkişiler aracılığı ile mahallinde uygulama yapılmasının; uygulamayı yansıtan, denetlemeye elverişli kroki düzenlettirilmesinin; komşu 418 parsel sayılı taşınmazla ilgili dosyanın getirtilerek incelenmesinin ve toplanacak tüm delillerin birlikte nazara alınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Bağımsız bölümlerin birinde, kira akdine, sükna hakkına veya başka bir sebebe dayanarak bağımsız bölümden devamlı şekilde faydalananların da genel giderlerden kat maliki ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları-