Genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı yasanın 4/1-1 maddesinde düzenlenen işlemlerden olup davalı kefilin de aynı yasanın 7. maddesine göre açılan işlemler kapsamında tüketici sayılamayacağı-
Kefilin takip dayanağı yapılan kredi sözleşmesinde davalının kefaletinin türünün belirtilmediği, müteselsil kefil olup olmadığının yazmadığı ve kefaletin türünün belirli olmaması nedeniyle davalının kefaletinin adi kefalet olduğu, TBK. mad. 585 uyarınca, öncelikle asıl borçlu hakkında takip yapılması gerektiği kabul edilmişse de, TTK. mad. 7’de yer alan teselsül karinesi uyarınca, davalının kefaletinin, müteselsil kefalet olacağı-
HMK. mad. 31 uyarınca, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü ilkesi bağlamında davacının talebinin tam olarak neye ilişkin olduğunun belirlenmesi gerektiği-
Banka ile tacir gerçek kişi arasında düzenlenen ticari nitelikte kredi sözleşmesinde yer alan yetki şartının geçerli olduğu ve bu yetki şartının sözleşmenin müteselsil kefillerini de bağlayacağı-
Genel kredi sözleşmesinde davacının müteselsil kefil olduğu, bu durumda TTK. mad. 7 ve TBK. mad. 584/son uyarınca, davacının da şirket ortağı ve yöneticisi gibi kefalet vermiş sayıldığından eş rızasına gerek olmadığı, müteselsil kefalet sözleşmesine imza atan, davalı bankanın güven verip davalı bankanın asıl borçluya kredi kullandırmasından sonra davacının kefalet sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmesinin, kredi ve kefalet sözleşmesinin imzalandığı 30/07/2013 tarihinden dava tarihi olan 19/11/2014 tarihine kadar sessiz kalmasının, dürüstlük kuralına aykırı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu-
İtirazın iptali davasında, HMK mad. 17'de  düzenlenmiş olan yetki sözleşmesi münhasır yetki sözleşmesi olup, takibin, yetki şartında belirtilen yerlerden birinde açılmış olmasında usulsüzlük bulunmamış olup, itirazın geçerli bir yetki itirazı olmadığı-
Ticari nitelikteki sözleşmelerde iki veya daha fazla kişinin, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticari niteliği haciz bir iş dolayısıyla, diğer bir kimseye karşı birlikte borç altına girerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmemişse müteselsilen sorumlu olacağı-
Müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla davaya konu genel kredi sözleşmesini imzalayan davalılar tacir olmasalar bile, tacirler arasındaki yetki sözleşmesi TTK'nun 7. maddesinde öngörülen teselsül karinesi uyarınca davalıları bağlayacağı ve genel kredi sözleşmesinde belirtilen yerdeki mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olacağı-
Dava konusu icra takip dayanağı genel kredi sözleşmelerinin ticari nitelikteki sözleşmelerden olduğu, davalıların kefil olarak imzaladıkları takip dayanağı genel kredi sözleşmelerinde Antalya mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin hüküm bulunduğu, sözleşmedeki bu yetki şartı 6102 sayılı TTK'nda hükme bağlanan ticari teselsül karinesi ve kefaletin fer'iliği gereği davalıları bağladığından ve icra takibi de sözleşmede belirtilen Antalya icra dairesinde yapılmış olduğundan yetkili icra dairesinde takip yapılmasına ilişkin dava şartının eldeki davada gerçekleşmiş olacağı-
İhtiyati haciz isteyenin, çek, fatura ve faktoring sözleşmesine istinaden ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, taraflar arasındaki faktoring sözleşmesinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, taraflar arasındaki bu yetki sözleşmesinin 6102 sayılı TTK'nun 7. maddesi uyarınca teselsül karinesi gereğince kefil cirantayı da bağlayacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor