Bölge adliye mahkemesinin Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi'nin bozması öncesinde vermiş olduğu kararı ile ilk derece mahkemesinin hükmü kaldırılmış olduğundan bozma ilamı sonrası bölge adliye mahkemesince 6100 sayılı HMK' nın 356, 359, 360 ve 373. maddeleri de gözetilmek suretiyle esas hakkında yeniden hüküm kurularak bir karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan HMK'nın 353/1-b,1 madde alt bendi ve 356. maddenin değişiklikle eklenen 2. fıkrası uyarınca karar verilmesinin doğru olmadığı, aynı zamanda kamu düzenine de aykırı olan bu durumun kararın bozulmasını gerektirmiş olduğu-
Kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacakları talebine ilişkin alacak davada ilk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi hesap raporunda, davacının fazla mesai ücret alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağının olmadığı tespit edilse de, bilirkişi tarafından bu alacak kalemleri yönünden denetime elverişli olmayacak şekilde, davacıya davalı işverenlikçe tahakkuk ettirilip ödenen fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarından daha fazla mesai yaptığı konusunda bir tespit ve hesaplama yapılamadığından bu alacak kalemleri yönünden davanın reddine karar verildiği ancak hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda, denetime elverişli olmayacak şekilde, hesaplama yapılmadan fazla mesai ücret alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı yönünden davacının alacağının olmadığının tespit edilmiş olması bir eksiklik ise de, söz konusu bilirkişi raporuna karşı ilk derece mahkemesi yargılaması aşamasında, yasal süresi içerisinde davacı tarafça bu yönden açıkça bir itirazda bulunulmadığı ve ayrıca, istinaf dilekçesinde de bu hususta açık ve net bir istinaf sebebi ileri sürülmediğinden davacının fazla mesai ücret alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmediği-
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece yargılamasında görülen eksikliğin duruşma açılmak suretiyle tamamlandığı anlaşıldığından, HMK’nın 353/1-b-3. maddesi gereğince duruşma açılmaksızın tamamlanabilecek yargılama eksikliklerinin varlığı durumunda dahi, Bölge Adliye Mahkemesince esastan yeni bir karar verilmesinin gerekli kılınmış olduğu nazara alındığında, yargılamadaki eksikliğin duruşma açılarak giderilmesi hallerinde, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilemeyeceği, bu gibi hallerde yeni bir hüküm kurulması gerektiği-
Dava, inşaat all risk poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup..
11. HD. 27.10.2022 T. E: 2021/1830, K: 7465
11. HD. 20.09.2022 T. E: 2021/1649, K: 6073
İİK.’nun 134/2. maddesinde; açıkça ve sadece “para cezası” kavramına yer verilmiş olmasına rağmen, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hüküm kısmının 3 numaralı bendinde bu kavram yerine, tahsil ve sonuçları birbirinden farklı olan “idari para cezası” ifadesinin kullanılmasının doğru olmadığı, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince; HMK’nın 353/1-b-2 ve 356. maddeleri gereğince, ilk derece mahkemesi kararının, para cezası yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, bu hususta karar verilmediği anlaşılmış olmakla, İlk Derece Mahkemesince yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
İİK.'nun 170/3. maddesi nazara alındığında ancak imza incelemesi yapılması halinde tazminat ve para cezası verilebileceğinden, rapor tanziminden önce gerçekleşen kabul beyanı karşısında imza incelemesi yapılmasına gerek olmayıp alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, o halde Bölge Adliye Mahkemesince; HMK’nın 353/1-b-2 ve 356. maddeleri gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının bahsi geçen husus yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, bu hususta karar verilmediği anlaşılmış olmakla, İlk Derece Mahkemesi kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesince verilen konkordatonun tasdiki kararını kaldırıp, konkordatonun tasdikine dair yeniden esas hakkında hüküm tesis etmesi durumunda, İİK'nin 308/e maddesi gereği, konkordatonun kısmen feshi istemlerinde bölge adliye mahkemesinin görevli mahkeme haline gelmeyeceği ve konkordatonun tasdik kararını veren ilk derece mahkemesinin kısmen fesih istemi konusunda da görevli mahkeme olarak varlığını devam ettirdiğinin gözetilmesi gerektiği-
Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak hüküm mahkemesi sıfatıyla yeniden esas hakkında hüküm kurulmakla ilk derece mahkemesi kararının hukukî varlığını kaybettiği- Bölge adliye mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına uyulmakla yapılan yargılama ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi mahiyetinde olmadığından Özel Daire bozma ilamına uyan bölge adliye mahkemesince uyulan bozma kararı doğrultusunda uyuşmazlığı sona erdirecek, infaza elverişli hüküm kurulması gerekirken, hayatiyetini kaybetmiş ilk derece mahkemesi kararı ile ilgili istinaf incelemesi yapılarak istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı-
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor