Birlik üyeliğinden ihraç kararının iptaline ilişkin davada, taraflardan davacı yan tacir olmayıp gerçek şahıs olduğundan, ayrıca dava 6102 Sayılı TTK' nın madde 4/1 kapsamındaki nisbi ticari dava olmadığından, Ticaret Mahkemesi görevli olmayıp, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu dikkate alınarak HMK'nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının sigortalısı ile davalı arasındaki hukuki ilişki ise haksız fiilden doğan davada, her iki taraf da tacir olduğundan, tacirler arasındaki haksız fiilden doğan davada Asliye Ticaret Mahkemeleri'nin görevli olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gözetilerek; mahkemenin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114-115 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Ecrimisil isteği-Bir mahkemenin verdiği görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise, bu görevsizlik kararının, dosyanın gönderildiği mahkemeyi bağlamayacağı- Ecrimisil isteğine ilişkin davanın, genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişkinin; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hâlinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi olduğu, bu nedenle; asliye ticaret mahkemesinin bakması gereken davalarda, asliye hukuk mahkemesinin görevli sayılamayacağı, göreve ilişkin düzenlemelerin, kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce resen dikkate alınması gerektiği, bu kuralın tek istisnasının; yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde, asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmayacağı olduğu, bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için yasanın amacı içerisinde, bu kanunda düzenlenen hususlarla, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerektiği- Sonuç olarak; olayda, her iki tarafın da tacir ve davanın her iki tarafının ticari işletmesiyle ilgili olduğu, TTK'nın 4/1. maddesine göre; her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları nispi ticari dava sayılacağından, davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi değil, asliye ticaret mahkemesi olduğu-
İtirazın iptali davasının, dava şartı arabuluculuk kapsamına girmediği-
Hamili tüketici olan bireysel kredi kartı dolayısıyla, talep edilen alacak nedeniyle açılan davalar, "ticari dava" olarak kabul edilmeyeceğinden, bu davalarda arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve bir dava şartı olmadığı-
Türk Ticaret Kanunu mad. 4/1-a uyarınca Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen hususlar tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayılacağından, görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemeleri olacağı ve göreve ilişkin kurallar kamu düzeniyle ilgili olduğundan mahkemece hükmün resen bozulması gerektiği-
Kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari dava olduğundan asliye ticaret mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği-
"Çek istirdadı" davasında, arabulucuya başvurulmasının dava şartı olmadığı- "Çekten kaynaklı menfi tespit davasında" arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu- Menfi tespit davasının, arabuluculuk dava şartına tâbi olmayan çek istirdadı davası ile birlikte açılmış olması durumunda, artık menfi tespit talebinin de "arabuluculuk dava şartına" tâbi olmayacağı-
Kooperatif hissesinin davalı kooperatife devrine ilişkin tasarrufun iptali davasının (1163 s. Koop. K. mad. 99) asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-