Takip dosyası hakkında itirazın iptaline karar verilmiş olması, MÖHUK. 48'de yabancılar için öngörülen teminat koşulunu ortadan kaldırmayacağından, mahkemece alacaklının tabiiyetinin bulunduğu Marshall Adaları Cumhuriyeti ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet olup olmadığı araştırıldıktan sonra yok ise alacaklının teminat yatırması gerektiğine karar verilmesi gerektiği-
Yabancı şirket tarafından yapılan icra takibinde; alacağın yargılama sırasında Türk vatandaşına temlik edilmesinin, takibe teminatsız devam edilebilmesi için yeterli olduğu-
Alacaklı şirketin, tabiyetinde bulunduğu Panama ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla veya fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyetin bulunmadığı belirtildiğine göre, davacının teminat yatırması gerektiği, bu durumda, mahkemece, karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak yeterli miktarda teminat takdir edilip alacaklı vekiline bu miktarı bloke etmesi için kesin süre verilmesinin, kesin sürede teminatın yatırılmaması halinde istihkak davasının usulden reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişiyi teminattan muaf tutulacağı-Mahkemece Türkiye ile yapılan sözleşmenin Adalet Bakanlığına gönderilerek, sözleşmedeki muafiyetin Malezya'nın bağımsızlığını kazanmasıyla geçersiz hale gelip gelmediğinin sorulması gerektiği- Alacaklıların ne miktar hak sahibi olacaklarının, yapılacak sıra cetvelinin kesinleşmesi ile belirleneceği, bu nedenle sıra cetveli yapılıp, ihale alıcısı (alacaklı) aleyhine fark doğduğunun tespit edilmesinin, diğer bir ifade ile alacaklının ihale bedelini yatırmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesinin gerekeceği, henüz sıra cetveli yapılmadan ve haciz koyduran üçüncü kişilerin alacaklarının miktarlarının ne olduğu dahi belirlenmeden, alacaklıdan ihale bedelini yatırmasının istenmesinin doğru olmadığı-
İcra takibini yapan alacaklı İrlanda merkezli olup, mahkemece, alacaklının tabiyetinde bulunduğu İrlanda ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet olup olmadığı araştırıldıktan sonra, yok ise alacaklının teminat yatırması gerektiğine karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürlüğünce yabancı tüzel kişi olan alacaklının 5718 s. MÖHUK mad. 48 uyarınca teminattan muaf olup olmadığı yönünde görüş sorulduğu ve mahkemece alacaklının teminattan muaf olmadığı açıklaması ile alacaklıya muhtıra gönderilmesinin teminine karar verildiği anlaşılmışsa da, kanunda özel hüküm bulunmadıkça icra müdürlüğünce icra mahkemesinden yapılacak işlemler hakkında görüş sorulamayacağından ve icra müdürlüğünce verilmiş bir karar şikayet konusu yapılmadığından, icra müdürlüğünün talebinin reddi gerekeceği-
İhtiyati haciz kararı verilmesinde mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmadığı, yaklaşık ispat ölçülerinde ispatın yeterli olduğu, asli müdahilin davasını şirket müdürünün sorumluluğu esasına dayandırdığı, haksız fiilden doğan borçların haksız fiilin işlendiği ülke hukukuna bağlı olduğu, haksız fiilin işlendiği yer ile zararın meydana geldiği yerin farklı ülkelerde olması halinde zararın meydana geldiği ülke hukukunun uygulanacağı,ihtiyati haciz kararına itiraz nedenleri arasında zamanaşımı itirazının bulunmadığı-
Yabancı alacaklının Türkiye’de icra takibi yapabilmesi için teminat gösterme yükümlülüğünün istisnası alacaklının tabiyetinde bulunduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet bulunması olduğu (MÖHUK. mad. 48/2)- Lahey sözleşmesinde teminata ilişkin muafiyetin tüzel kişileri de kapsayacağına dair değişikliğe gidilmişse de bu değişikliğin henüz yasalaşmadığı anlaşıldığından İspanyol yabancı tüzel kişiden alacaklı olduğu icra takibi için teminat istenmesi gerekeceği-
Mahkemece, davacı tarafın ihtiyati tedbirin teminatsız olarak verilmesi talebinin, davanın evlilik birliği içinde alınan taşınmazlara yapılan katkı talebine ilişkin olup, davacının kesin delile dayanmadığı ve davacının yabancı uyruklu olması nedeniyle teminat gösterme zorunluluğu bulunduğundan reddine, davalı tarafın tedbir kararının tamamen kaldırılması talebinin ise taşınmazların elden çıkarılması halinde davacı tarafın hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı veya imkansız hale geleceği ihtimali bulunduğundan reddine karar verilmişse de, dava konusu taşınmazların tapu kaydı üzerine uygulanacak olan tedbir sebebiyle davalının mağdur olmayacağı ve taşınmazlardan yine yararlanacağı; Alman Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasındaki sözleşmede düzenlenen karşılıklılık esası ve tedbire konu taşınmazların dava konusu olması karşısında tarafların menfaat dengesi ve ihtiyati tedbirin amacı birlikte düşünüldüğünde, davacının teminatsız olarak tedbir talebinin kabulü ile HMK'nun 389. ve devamı maddeleri ile 391/3. maddesi gereğince taşınmazların tapu kaydına başkasına devrinin önlenmesi yönünden davalı oldukları bildirilerek geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir kararının uygulanması gerekeceği-
Yabancı alacaklının Türkiye’de icra takibi yapabilmesi için teminat gösterme yükümlülüğünün istisnasının, alacaklının bulunduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyetin bulunması olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor