Dava dilekçesinde araç üzerindeki davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin bir talep olmadığında, sonradan harcın ikmal edilmesinin bu isteği dava haline getirmeyeceği- 
Aile konutu şerhi konulması ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına yönelik talepler maktu harca, tapu iptali ve tescile dair talep ayni hakla alakalı olduğundan nispi harca tabi olduğu- Harca tabi davalarda eksik harç tamamlattırılmadan yargılamaya devam olunamayacağı- Davacıya, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması (TMK. mad. 199) talebiyle ilgili maktu peşin harcı, tapu iptali ve tescili talebi için iptalini istediği taşınmazın değerini göstererek bu değer (Harçlar K. mad. 16) üzerinden nispi peşin harcını yatırması için süre verilip (Harçlar Kanunu mad. 32) sonucu uyarınca karar verilmesinin gerektiği- 
Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin gerektirdiği ölçüde sınırlama yapılması gerekeceği-
Kadının TMK. mad. 197 gereğince talep ettiği tedbir nafakasının reddine karar verildiği halde kendisini vekille temsil ettiren koca lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9.maddesi gereğince maktu vekalet ücreti taktir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Tarafların dava tarihinden dört yıl kadar önce çocuklarının üniversiteyi kazanması nedeniyle Ödemiş'teki konutu terk ederek İzmir'e taşındıkları, geçimsizlik nedeniyle kocanın bir süre sonra tekrar Ödemiş'e dönüp, başka bir konutta babasıyla oturduğu, kadının Ödemiş'te bulunan konuttaki tüm eşyalarını da İzmir'e taşıdığı anlaşıldığından, dava konusu edilen Ödemiş'teki taşınmazın aile konutu olma özelliğinin bulunmaması nedeniyle talebin reddine karar verilmesi gerektiği- 
Davalı, davaya konu taşınmazdaki payını dava tarihinden önce 04.12.2007 tarihinde üçüncü kişiye devrettiğinden, bu parseldeki payı üzerinde mülkiyet hakkının kalmadığı- TMK. mad. 199  uyarınca kocanın belirlenen taşınmazlar üzerindeki tasarruflarının davacı eşin rızası ile yapılabileceğine ve bu durumun tapu kütüğüne şerh edilmesi şeklinde karar verilmesi gerekirken , ihtiyati tedbirlerin evlilik birliğinin resmi olarak bitimine kadar devamına şeklinde kurduğu hükmün isabetsiz olduğu-  -TMK. mad. 198 gereğince eşlerden biri birliğin giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde hakimin, onun borçlularına ödemeyi tamamen veya kısmen diğer eşe yapmalarını emredebileceği; ancak bu tedbir davacının ayrı yaşama süresince geçerli olup, koşullar değiştiğinde bu önlemin istem üzerine kaldırılması imkan dahilinde olduğundan evlilik süresince kira gelirlerinin davacı kadına ödemesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Evlilik sona erdikten sonra, Türk Medeni Kanunu'nun 194 ve 199. maddesine dayanan isteğin konusunun kalmadığı-
Olayları açıklamanın taraflara hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu-
Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakimin, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak diğer eşin rızasıyla yapılabileceğine karar verebileceği–
Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde eşlerden birinin istemi üzerine hakimin, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapabileceğine karar verebileceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor