Tebligatların yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan hükme göre, davalıların tapu memurluğuna bildirdiği söz konusu adres, Tebligat yasasının 35/son maddesinde yazılı niteliği haiz bir adres ise de bildirilen bu adrese normal yolla tebligat çıkarılıp iade edilmeden doğrudan Tebligat Yasasının 35/son maddesindeki usule göre tebligat yapılamayacağı- 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun ile adres kayıt sistemi esas alınarak 7201 sayılı Tebligat Kanununda bazı değişiklikler yapılmış olup kanunda yapılan bu değişiklikler de nazara alınarak yöntemine uygun şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Şikâyetçi vekili, müvekkilinin alacağının kamu alacağı olup, paylaşıma konu paranın sıra cetvelinde 1. ve 2. sıradaki alacaklılara ödenmesinin doğru olmadığını ve müvekkiline ödeme yapılması gerektiğini ileri sürdüğüne göre, 1.ve 2. sıra alacaklılarına dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilmeden ve dolayısıyla taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
6100 Sayılı HMK’nun 27. maddesi hükmü gereğince, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiğinden, tarafların dinlenilmesi, iddia ve savunmalarını açıklamaları için yöntemine uygun olarak davet edilmeleri gerekeceği-
Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca tebligat yapılırken haber bırakılan komşunun imzasının alınması, imzadan imtina ediliyorsa imtina edildiğine ilişkin tebligatın arkasına şerh düşülmesi gerekeceği; söz konusu kurallara uygun yapılmayan tebligatın geçerli kabul edilemeyeceği-
2828 sayılı Kanuna göre alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına ilişkin davanın çocuk mahkemesinin görevine girdiği, çocuk mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde aile ya da asliye hukuk mahkemelerinin görevli olacağı-
Usulsüz tebligat ile taraf teşkili sağlanmadan davalı kadına savunma ve delil sunma hakkı tanımadan eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulmasının yerinde olmadığı-
Mahkemece davalıya yeniden dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğinin sağlanması; varsa göstereceği delillerin toplanması, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği-
Davacı tanıklarının dinlenmesi konusunda davacıya gerekli giderleri yatırması konusunda süre verilerek, gider verildiğinde bu tanıkların da dinlenmesi; toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
2828 sayılı Yasa uyarınca alınmış olan korunma kararının kaldırılmasına yönelik isteğin korunma altında bulunan çocuğun hak ve menfaatleriyle ilgili olduğu, bu nedenle davanın, hakkında korunma kararı alınmış olan çocuğa, ergin değilse yasal temsilcisine (veli veya vasisine) yöneltilmesinin, onların da göstereceği deliller varsa, toplanıp, sözü edilen Yasa’nın 24. ve müteakip maddeleri çerçevesinde değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar oluşturulmasının gerekeceği-
Davacı kadının yemin teklif hakkı hatırlatılmak, yemin teklif ettiği ve koca da davacı kadının yemin teklifini kabul ettiği takdirde HUMK. 337-343. maddelerinde gösterilen usulde davalıya yemini yaptırılarak; gerçekleşen sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği -(HMK m.27)