Davalı doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davrandığı iddiasına yönelik tazminat davasında; Vekilin, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de, bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumlu olduğu- Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlı olduğu, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumlu olduğu, bu nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları ( hafif de olsa ) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmesi gerektiği- Doktorlarların hastalarının zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek, tıbbi çalışmalarda bulunurken, bazı mesleki şartları yerine getirmek, hastanın durumuna değer vermek, tıp biliminin kurallarını gözetip uygulamak, tedaviyi her türlü tedbirlerini alarak yapmak zorunda olduğu- Doktor, özen yükümlülüğü kapsamında en ufak bir tereddüt gösteren durumlarda, bu tereddütü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve bu arada koruyucu tedbirler almakla yükümlü olduğu, çeşitli tedavi yöntemleri arasında seçim yaparken, hastanın ve hastalığın özellikleri göz önünde tutulmalı, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınmalı ve en emin yolu tercih etmesi gerektiği-
Ödünç akdine dayalı alacak istemi-
İtirazın iptali davası-
Davalı Banka nezdinde açılmış olan davacıya ait hesaptaki paranın davacının bilgisi ve izni dışında internet yolu ile yapılan işlem sonucu çekilmesi suretiyle uğranılan zararın tazmini istemi-
İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
Usulsüz işlemle çekilen paraların aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olduğu, bankanın hesap sahibine ödeme yapıp yapmadığı, zararın oluşumuna etkili olmadığı gibi, davacı bankanın bu konudaki zararının tahsilini istemesine de engel olmadığı-
Birer güven kurumu olan bankaların, aldıkları mevduatları sahtecilere karşı özenle korumak zorunda oldukları, objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurlardan dahi sorumlu oldukları, davalı bankanın, adam çalıştıran sıfatı ile de sorumlu oldukları, adam çalıştıranın sorumluluğunun, bir kusur sorumluluğu olmayıp, olağan sebep sorumluluğu olduğu, burada yasanın; adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü, bir gözetim ödevi yüklediği, adam çalıştıranın sorumluluğunun, kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın, kusurdan bağımsız olarak doğduğu, sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmasının yeterli olduğu, adam çalıştıranın, görülecek işe uygun fikri, mesleki bilgi ve yeteneklere sahip bir kişi seçmekle yükümlü olduğu- Bankanın "benim çalıştırdığım kişi gözü ile imzaları karşılaştırdı, sahte imza asıl imzaya çok benziyordu onun için kendisi yanılmıştır" diyerek sorumluluktan kurtulamayacağı- Birer itimat kurumları olan bankaların, aldıkları mevduatları sahtecilere karşı özenle korumak zorunda olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor