Dava konusu payın bulunduğu taşınmaz tapuda avlulu ev olarak kayıtlı olup, keşifte dinlenen ve beyanı hükme esas alınan davalı tanığı dahi taşınmaz üzerinde bulunan evin davalıya pay satanların murisi tarafından yapıldığını, diğer kardeşlerinde ev yapımında yardımcı olduklarını, arsanın ise tüm hisedarlara ait olduğunu, davacılardan biri tarafından işletilen değirmenin mülkiyetinin de tüm paydaşlara ait olduğunu beyan etmiş; davacı tanıkları da davalıya pay satanların murisinin köyde oturması için arsaya hep birlikte ev yapıldığını, ancak arsanın mülkiyetinin tüm hissedarlara ait olduğunu bildirmiş olduğundan; önceki paydaşlar arasında yerleri ayrılmak suretiyle fiili bir paylaşımın varlığından bahsedilemeyeceği; mahkemece işin esasının incelenerek karar verilmesi gerektiği-
Taşınmazın, paylı mülkiyet rejimine tabi olarak davalıların ve davada taraf olmayan kişinin mülkiyetinde olduğu, paylı mülkiyete tabi taşınmazda dava dışı paydaşlar davaya katılmadan aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilemeyeceğinden, taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği-
TMK'nın 688/2. maddesi uyarınca başka belirlenmemişse payların eşit sayılacağı, hesabın diğer ortakların murisin ölümünden sonra hesaplardan yarı oranında para çektiklerine göre geriye kalan paranın tarafların ortak murisine ait olduğunun kabulü gerekeceği-
Elbirliği mülkiyetinde paydaşlardan birinin öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabileceği, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde intifadan men koşulunun aranmayacağı-
TMK’nun 688/son maddesine göre paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olup, paylı mülkiyette paydaşlar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığı-
Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin (paylı veya elbirliği) mevcut olması durumunda, bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların üçüncü kişilere satılamayacağı, devredilemeyeceği ve bu araziler hakkında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun özgülemeye ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanacağı, bu hususların kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle taraflarca ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülebileceği gibi, mahkeme tarafından da re'sen dikkate alınması gerekeceği-
Paylı mülkiyetin söz konusu olduğu taşınmazda paydaşların taşınmazın her zerresinde payları oranında hak sahibi olmalarının Türk Medeni Kanunu'nun 688. maddesinin ve paylı mülkiyet ilkelerinin bir gereği olduğu-
Niza konusu taşınmaz paylı mülkiyete tabi bulunduğundan paydaşlardan yalnızca birine veya bir kısmına ilişkin payın davaya konu edilebileceği-
Paylı mülkiyette birden çok kimse maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olup; başka türlü belirlenmedikçe, payların eşit sayılacağı; yani her bir paydaşın payının, taşınmazın her zerresine yayılmış durumda olduğu-
Dava ve karşı dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, çekişme konus taşınmazda, tüm paydaşları bağlayan harici taksim sözleşmesi bulunup bulunmadığı, fiili taksim yapılıp yapılmadığı belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-