İlk derece mahkemesince verilen karara karşı erkeğin istinaf talebinde bulunmadığı, taraflara karşılıklı hakaret suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın ise kesinleştiği uyuşmazlıkta, "hakaret eylemi nedeni ile tarafların kusur nispetinin değiştiğinden söz edilemeyeceği belirtilmişse" de, her iki tarafın birbirlerine karşı işledikleri hakaret eylemi ile ilgili hukuka aykırılığın ortadan kalkmadığı, hakaret fiilini önce gerçekleştiren gibi buna karşılık hakaretle cevap verenin de hakaret suçunu işlemiş olacağı- Sadece kadın eş tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu ve "erkeğe hakaret kusurunun yüklenmesi gerektiği" ileri sürüldüğünden ve erkek eşin istinaf başvurusu bulunmadığı gibi istinaf cevap dilekçesinde “kadına hakaret kusurunun yüklenmediği ilk derece mahkemesi kararının” onanmasını talep ettiği anlaşıldığından, erkeğin, kadına hakaret kusurunun yüklenmesine ilişkin vakıasından vazgeçmiş sayılması gerektiği- Erkeğin ceza hukuku yönünden ceza almamasına neden olan ve kesinleşen hakaret eyleminin kendisine yüklenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı-
Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olup, eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevî tazminata hükmedilemeyeceği-
Uyuşmazlığın somut olayda, erkek eşin boşanmaya sebep olan olaylardaki kusurlu davranışlarının kadın eşin kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği, buradan varılacak sonuca göre kadın eş yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 174/2 nci maddesi gereğince manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Uyuşmazlık; boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olup olmadıkları, buradan varılacak sonuca göre davalı-birleşen davada davacı erkek eş yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 174/1-2 nci maddesi gereğince maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
Uyuşmazlığın, 1-Bölge adliye mahkemelerince takdir edilen maddi-manevi tazminat miktarlarına ilişkin temyiz talepleri hakkında, Yargıtayca yapılacak incelemenin niteliği ve tazminat miktarları yönünden Yargıtayın temyiz olunun kararı bozup bozamayacağı,2- Somut olayda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının çok olup olmadığı noktalarında toplandığı-
Uyuşmazlık; boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olup olmadıkları, buradan varılacak sonuca göre davacı-birleşen davada davalı erkek eş yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 174/1-2 nci maddesi gereğince manevi tazminata, davalı-birleşen davada davacı kadın yararına ise aynı Kanun'un 175 inci maddesi gereğince yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin gerekip gerekmeyeceği noktalarında toplanmaktadır...
Uyuşmazlığın, davalı tarafından cevap dilekçesinde talep edilen ve 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmanın eki niteliğinde olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmayan eldeki davada; ileri sürülen maddi tazminat talebi hakkında, davalı tarafa istenen değer üzerinden nispi harcın tamamlatılması yönünde Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca süre verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Uyuşmazlığın, tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme ilâmında; erkek eşin boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu bir davranışının tespit edilip edilmediği, buradan varılacak sonuca davacı eş yararına maddi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı-
Tarafların 26.10.2006 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten ortak bir çocuklarının bulunduğu, kadın eş vekilinin verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde, eşinin başka kadınlarla samimi şekilde mesajlaştığını ileri sürdüğü, kadın eşin dosyaya sunduğu fotoğraflar, video kaydı ve mesajlardan erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunun sabit olduğu, ayrıca erkek eşin dava devam ederken eşini bir kez aldattığını duruşmada beyan ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda güven sarsıcı davranışları sabit olan erkek eşin tam kusurlu olduğu - Hâl böyle olunca, erkek eşin iddia edilen kusurlu davranışlarının ispatlanmadığı gerekçesiyle her iki tarafın kusurunun bulunmadığının kabulü ile dosya kapsamına uygun düşmeyen bu kusur belirlemesine bağlı olarak kadın eş tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı-
Uyuşmazlık; somut olayda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur dereceleri, paranın alım gücü ve nafakanın niteliği dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır..