Kira sözleşmesinde kiralananın "işyeri" olarak kullanılacağının kararlaştırılmış olması sebebi ile, öncelikle mahkemece usulüne uygun olarak tacir araştırması yapılması, davalı tacir ise sözleşmede kararlaştırılmış artış şartının geçerli olduğu ve tarafları bağlayacağı, tacir olmadığının belirlenmesi halinde ise artışın ÜFE oranını geçmeyeceği göz önünde bulundurularak talep edilebilecek kira bedelinin belirlenmesi gerektiği-
Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen borca yönelik menfi tespit istemine ilişkin davada, davacının ,dava konusu apartmanı ticari veya mesleki amaçlarla kullandığı dolayısıyla, tüketici olmadığının açık bir şekilde anlaşılması halinde ise, tacir kabul edilip edilmeyeceğinin de belirlenmesi gerektiği- Görev hususunda kapsamlı bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın, doğrudan Tüketici Mahkemesi sıfatı ile yargılama yapılmasının hatalı olduğu-
T.T.K.'nun 1463.maddesine göre esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar tespit edildiği- Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar ile kazançları götürü usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usul Kanunu'nun 177.maddesinin 1.fıkrasının 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve küçük sanatkar, 2- Vergi Usul Kanunu’na istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmış olduğu- Davalının tacir olup olmadığı hususu araştırılıp, tacir olmadığının anlaşılması halinde ikametgah adresi araştırılarak sonucuna göre mahkemenin yetkili olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Su tüketiminden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkin davada, dava konusu yerin “hamam” olarak belirtildiği- Davada genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olup olmadığı hususuna ilişkin olarak inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği- Bir kimsenin Vergi Usul Kanunu'na göre esnaf sayılması, TTK yönünden de esnaf kabul edilmesini gerektirmeyeceği, ticaret siciline ya da Oda'ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamanın da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemeyeceği-
Davacı şirkete ait işyerine ait abonelik tesisi istemi-
Bir kimsenin Vergi Usul Kanunu'na göre esnaf sayılması, TTK yönünden de esnaf kabul edilmesini gerektirmez. Ticaret siciline ya da Oda'ya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve esnaf ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez. Uyuşmazlık yönünden genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin mi yoksa Ticaret Mahkemesinin mi görevli olduğuna ilişkin araştırma yapılarak sonucuna göre görev konusunda bir karar verilmesi gerekir.
Yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır. Davaya konu uyuşmazlığın taraflarından davacının işlettiği yerin akaryakıt istasyonu olması nedeniyle 6102 sayılı Kanunun 16/1.maddesi uyarınca tacir sayılacaklarından, uyuşmazlığın çözümünün yukarıdaki yasa hükümleri de gözetildiğinde Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevi içinde olduğu anlaşılmaktadır.
3. HD. 10.09.2018 T. E: 4277, K: 8223-
8. HD. 25.06.2018 T. E: 10740, K: 14304-
Yetki sözleşmesi yapılmasında, tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olmasının arandığı, sözleşmenin konusunun ticari iş olmasının, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermeyeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor