Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu- Suça konu çek fotokopileri üzerinde yapılan incelemede; Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre bulunması zorunlu unsurların okunaksız olduğunun anlaşılması karşısında, bu konuda oluşan tereddütleri gidermek ve suç vasfının tayini amacıyla, suça konu çeklerin zorunlu unsurlarının eksik olması durumunda eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ve denetime olanak sağlanması bakımından da asıllarının dosya içinde bulundurulması gerektiği-
Suça konu iki adet çekte, bulunması zorunlu unsurlardan olan ve "Ant." biçiminde gösterilen keşide yerinin, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde anlaşılabilir il, ilçe, bucak, köy gibi bir idari birim adını ifade etmemesi, birden çok idari birimin adını çağrıştırması nedeniyle sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı- 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından; suça konu çeklerin aynı anda düzenlenip katılana verilmesi şeklinde gerçekleşen somut olayda, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı-
Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için; ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olduğu ve kambiyo senetlerinde bulunması zorunlu olan keşide yerinin bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır olması gerektiği- Suça konu çekte zorunlu unsurlardan olan ''keşide yerinin'' gösterilmemiş olması, ayrıca keşide edenin ismi yanında da herhangi bir yer yazılmamış olması karşısında; sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı-
Çekin hile unsuru olarak kullanılmasının daha ağır bir cezayı gerektiren dolandırıcılık suçu kapsamına gireceği- Unsurları eksik olan çek bir taraftan özel belge olarak kabul edilirken, diğer taraftan nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturması arasında bir çelişki olmadığı- Somut olayda; sanığın keşide yeri gösterilmeyen, tamamen sahte oluşturulmuş çeki kullanarak katılandan mal aldığı somut olayda, bankanın maddi varlıklarından olan çekin suçta araç olarak kullanılması nedeniyle eylemin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu-
Somut olaydaki senetlerde bulunması zorunlu unsurlardan olan tanzim tarihi ve lehdar bulunmaması, keşide edenin adı yanındaki sayı ve yazıların da okunaksız olduğunun anlaşılması karşısında, eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ve denetime olanak sağlanması bakımından da aslının dosya içinde bulundurulması gerektiği-
Suça konu çekte keşide yeri ve keşidecinin ad ve soyadı altında da bir yer bulunmadığı, bu nedenle unsurları bulunmayan suça konu çekin özel belge niteliğinde bulunduğunun anlaşılması ve suçun oluşması içinde suçta kullanılan çekin TTK anlamında zorunlu unsurlarının tam olması gerektiğinden, unsurları eksik olan çekin kambiyo senedi vasfında olmaması karşısında, sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu-
Takibe konu çekte keşide yeri olarak “Battalgazi” yazıldığı, keşide yeri olarak gösterilen “Battalgazi”'nin Malatya iline bağlı bir ilçe olup, keşide yerinin bulunduğunun kabulü için zorunlu olan idari birim niteliği taşıdığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerektiği- Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun, banka veya kredi kurum ve kuruluşlarını temsil edenlerin, kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle işleneceği aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşacağı- Suça konu çekin aslının getirtilerek TTK hükümlerine göre yasal unsurları taşıyıp taşımadığı, aldatma yeteneği bulunup bulunmadığı yönünden incelenmesi gerektiği- Suça konu çekte keşide yeri bulunmaması nedeniyle sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu-
eklerde keşide yerinin neresi olduğu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek ve başka yerleşim birimlerini çağrıştırmayacak biçimde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde gösterilmesi zorunluluğu göz önüne alındığında, suça konu çek fotokopisindeki “ESK” şeklindeki kısaltmanın keşide yeri olarak kabulü olanaksız olduğundan, çek aslı ve ibraz anında muhatap bankaca alınan onaylı ve okunaklı örneği getirtilerek ibraz anında çekin yasal unsurları taşıyıp taşımadığının belirlenmesi, belgenin çek olarak kabul edilemeyeceğinin anlaşılması halinde diğer koşulları bulunduğu takdirde sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı olduğu-
Takip konusu çekin süresi içinde bankaya ibraz edildikten 6 ay sonra takibe konulmuş olması, senedin kambiyo senedi niteliğinde etkili olmayacağı, borçlu tarafından hakkında yapılan genel haciz yolu ile takibe süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunulmamış olması halinde, alacaklının "itirazın kaldırılması" talebi kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor