Kira sözleşmesinin kiraya veren olarak K.P. ve S.P. vekili T.P. ile kiracı olarak “K.D. ve H.Ö. ortaklığı” adına K.K. ve H.Ö. vekili M.Ö. tarafından imzalandığı anlaşıldığından, kiraya verenin K.P. ve S.P. olduğunun, davacı T.P.’nun ise kira sözleşmesini vekaleten imzaladığının kabulü gerekeceği, oysaki davacı T.P.'nin takibi kendi adına başlattığı gibi davayı da kendi adına açtığı, husumetin ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gereken bir husus olduğu, bu nedenle mahkemece, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından istemin reddine karar vermek gerekeceği-
Davalı borçlu şirket vekili itiraz dilekçesinde, sözleşmede bazı cadde ve sokakların kapatılması halinde ödenmesi gereken aylık kira bedelinden işletme zararının mahsup edileceğinin bildirildiğini, ancak mahsup taleplerinin kabul edilmediğini ileri sürdüğü, bu durumda kira sözleşmesinin 12. maddesinin değerlendirilerek kira borcunun belirlenmesi ve buna göre uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesinde konut ve çatılı işyeri kiralarında temerrüt ihtarında verilecek sürenin 30 gün olarak öngörüldüğü, davaya dayanak icra takip dosyasında, davalı borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrinde 7 günlük itiraz ve 7 günlük ödeme süresinin tanındığının görüldüğü, bu durumda yasal koşulları içermeyen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine bağlı olarak tahliye kararı verilemeyeceği-
İtirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
Davacı tarafın devralan ve dava dışı kiraya veren şirketin devreden sıfatı ile aralarında yapılan yazılı devir sözleşmesi bulunmadığı, bu durumda davacı tarafın, sözleşmedeki taraf sıfatını devraldığını yasal koşullarda ispatlayamadığı, açıklanan bu nedenler ile Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin reddi gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemi-
İtirazın kaldırılması ve tahliye davasında, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 12.8. maddesi gereği aylık %5 oranından faiz hesaplaması esas alınarak faiz alacağına karar verilmesi gerekip, davanın kabulü ile itirazın kaldırılarak, asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği-
Tahliye ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup borçlunun haricen icra takibini öğrenerek itiraz etmesinin de durumu değiştirmeyeceğinden İİK. mad. 269'da belirtilen itiraz ve ödeme sürelerinin işlemeyeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkin davada, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamayacağı-
Davalı borçlu itirazında takipte dayanılan kira sözleşmesinin varlığına ve kira bedeline açıkça itiraz etmediğinden kiracılık ilişkisi ve kira bedeli kesinleşmiş olup, icra takibine yapılan itirazın, itirazın kaldırılması davasında genişletemeyeceği-