Gizli ayıp hukuki nedenine dayalı ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin iptali ile sözleşme bedelinin iadesi istemine ilişkin terditli davada, (TBK. mad. 227 uyarınca) alıcıya tanınan haklar yenilik doğurucu yani tüketilen haklardan olup alıcının bunlardan ancak birini seçebileceği, mahkemece davacıya hangi seçimlik hakkını kullandığının sorulması gerektiği, terditli olarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu- Kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmasının bozma sebebi olduğu-
Avukatlık ücretinin davalılardan tahsiline ilişkin uyuşmazlıkta gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişki oluşturulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kısa kararda; birleşen dava yönünden hüküm kurulmaması ve gerekçeli kararda birleşen davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu-
Gerekçe içerisinde çelişki yaratılmış olması halinde, hükmün bozulması gerektiği-
Yoksun kalınan kira bedeli talep edilmesine karşın, hükmün gerekçe kısmında, davanın, "banka tarafından sözleşme yapılırken ve sözleşmenin devamında haksız şekilde alınan bedelin iadesi olarak" nitelendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalıdan 11.500,00 TL bedel ödeyerek yemek odası takımı, koltuk takımı ve 1 adet sehpadan oluşan mobilya ürünü satın aldığını, alınan ürünlerde ayıp ve kusurların ortaya çıktığını, ürünlerin bu durumunu davalıya bildirdiğini ve yeniden değişim talebinde bulunduğunu ancak davalı tarafından bu talebinin yerine getirilmediğini ileri sürerek satış bedeli olan 11.500,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline-
Mahkemece verilen kararın gerekçesinde "davacı tarafın iddiasını ispat edemediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." denildiği, hüküm kısmında ise "Davanın kabulüne" şeklinde hüküm kurulmak suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmış olup, hüküm ile gerekçe arasındaki bu çelişki nedeniyle HMK'nın 294 ve 297 (HUMK'un 381. ve 388.) maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekeceği-
Hükmün yargılamanın sona erdiği duruşmada verilip ve tefhim olunacağı- Gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı- Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerin herbiri hakkın verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-