Eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere davalı kocanın edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra (TMK.md.231) varsa kalan miktarın yarısının (TMK.md.236) davacı kadına bedel olarak verilmesinin gerekeceği-Taşınmazların ve traktörün karar tarihine en yakın sürüm değeri dikkate alınarak (TMK.md.231) bir hüküm kurulması gerekeceği-
Taraflar arasındaki mal rejiminin boşanma davasının açıldığı tarihte sona erdiği, dava dilekçesindeki ifadelere göre isteğin, değer artış payı oranında alacağa ilişkin olduğu, bunun dışında davacının mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle katılma alacağına (TMK.m.231) ilişkin bir talebinin bulunmadığı, o halde, taraf delilerinin bu çerçevede değerlendirilmesinin ve bilirkişiden de taleple sınırlı olarak rapor alınmasının, sonucu uyarınca karar verilmesinin gerekeceği-
Artık değerin, eklemeden ve denkleştirmeden elde edilen miktar­larda dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplamı değe­rinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktar olacağı-
Özel emeklilik sigortası ödemelerinin davacının maaşı dışında ki­şisel mal veya gelirinden yapıldığı iddia edilmemesi ve davacının çalışması karşılığı kazandıkları maaş gelirinin de edinilmiş mal olması halinde, edinilmiş maldan edinilmiş mala yapılan katkı sebebiyle artık değer üzerinden katılma alacağı talep edebileceği-
Eklenecek değerlerden (TMK. m229) ve denkleştirmeden (TMK. m.230) elde edilecek miktarlar da dâhil olmak üzere davalı kocanın edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK m.231) yarısı üzerinden (TMK m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek hüküm kurulmasının gerekeceği-
Katılma alacağına ilişkin davada, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere davalı kocanın edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra varsa kalan miktarın yarısının davacı kadına verilmesi gerekeceği, ayrıca maddi ve manevi tazminatların daha uygun miktarlarda hükmedilmesi gerekeceği-