Alacaklının talep ettiği % 24 faiz oranının, takip tarihinde geçerli olan reeskont faiz oranına denk gelmediği; borçlu icra mahkemesinde süresi içinde takip talebinde yazılı işleyecek faiz oranına itiraz etmediğinden, takip talebinde yazılı olup kesinleşen %24 sabit faiz oranı üzerinden takipten itibaren işleyecek faiz oranının hesabı gerektiği-
Kira bedelinin zamanında ödenmemesi durumunda sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların TBK. mad. 346 uyarınca geçersiz olduğu; ancak kiracının tacir olması durumunda hakkında TBK. mad. 346 'nın 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı- Sözleşmedeki artış şartının TBK. mad. 344 tacirler hakkında 8 yıl süreyle uygulanmayacağından kiracının tacir olması halinde geçerli olduğu; kiracının tacir olmaması halinde sözleşmedeki kira bedelinde artışın TBK. mad. 344 dikkate alınarak yapılması gerektiği-
İİK.'nun 150/ı maddesine göre, krediyi kullandıran taraf, borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter marifetiyle borçluya (krediyi kullanan tarafa), kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ettiği takdirde, icra müdürlüğünce borçluya icra emri gönderileceği, bunun için ipotek akit tablosunun kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmesinin şart olmadığı, krediyi kullanan borçlunun, noter aracılığı ile 8 gün içinde hesap özetine itiraz ettiğini ispat ettiği takdirde, hesap kat ihtarnamesinde talep edilen borç miktarına şikayet yoluyla karşı koyma hakkı kazanacağı, bu durumda ise alacaklının, alacağını İİK. nun 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlamasının gerekeceği-
Taraflar tacir olup, aralarındaki hukuki ilişkiden dolayı TTK 8. maddesi gereğince sözleşme faiz oranları nazara alınması gerekirken uygulama yeri bulunmayan TBK 88 ve 120 maddelerine istinaden sınırlamaya gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kooperatif genel kurullarında aidat ödemelerinin geciktirilmesi halinde alınması kararlaştırılan gecikme zammının temerrüt faizi niteliğinde olduğu-
Gecikme zammı hesabının talebe uygun olarak başlatılması ve o tarihlerde yürürlükte bulunan faiz oranlarının dikkate alınması ve alacağın muaccel olan miktarı yönünden faiz yürütülmesi gerektiği- Mahkemece, bozma ilamında tespit edilen ve bu bozma ilamı ile kesinleşen her aya ilişkin gecikme tazminatına bir defa gecikme zammı uygulanması şeklindeki yöntem ile belirtilen dönem esas alınarak, bu dönem içinde yürürlükte bulunan faiz oranlarının yüzde yüz fazlasına göre, davalının borçlu olduğu gecikme zammı (temerrüt faizi) tutarının son bozma ilamı uyarınca hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınıp, son bozma ilamı ile davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak miktarı aşılmadan bir karar verilmesi gerekeceği-
Tacirler arasındaki ticari işlerde faiz oranının serbestçe kararlaştırılmasının mümkün olduğu-
6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 7. maddesi uyarınca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesinde gösterilen faiz oranı sınırlamasının derdest davalara doğrudan uygulanamayacağı, Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihe kadar belirlenen faiz oranı, bu tarihten sonra ise 120. maddenin ikinci bendindeki sınırlandırılmış temerrüt faizinin uygulanması bakımından kademeli hüküm kurulması gerekeceği-
Kooperatif genel kurulunca kararlaştırılan adiat faiz oranlarının daha sonraki yıllarda değiştirilmediği ve iptal edilmediği sürece genel kurula katılmasa dahi tüm üyeleri bağlayacağı- TBK. mad. 117 uyarınca, genel kurulun belirlediği tarihin kesin vade olup, üyenin bir ihtarla ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek kalmadan, borcun ifasının istenebileceği- Kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlaştırılabileceği ancak tarafların, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, TBK. mad. 120/2'deki sınırlamayı dikkate almak zorunda olduğu-
Her üye, üye olurken, üyeliğinin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğini bilmekte olup, aidat ödemelerini ihracın kesinleşmesine ya da noterden gönderdiği istifanın tebliğine kadar yapması ve kooperatifin hesabına aktarması tüm ortakların yararına olup, bu hususun eşitlik ilkesinin de bir gereği olduğu- Davacının kooperatiften istifa etmiş olduğu tarihe kadar olan aidat borcundan ve genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranından TBK. mad. 120 ile getirilen sınırlama dikkate alınarak sorumlu olduğu, istifasından sonra kendisine tahsis edilen daireyi kooperatife geri vermeyerek kullanmaya devam etmiş olması halinde bu kullanmanın karşılığı olan genel giderlerden sorumlu olduğu, bu ihtimalde kooperatif ortağı olmaması sebebiyle takip tarihinden sonra yasal faiz oranıyla sorumlu olduğu, dairede hiç oturmamış ise istifasından sonraki genel giderlerden de sorumlu olmadığı gözetilerek, davalının istifasından sonra konutta oturup oturmadığı hususunda taraf vekillerinden açıklama alındıktan sonra, uzman bilirkişi aracılığıyla kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak davalının takip konusu alacaktan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı hususunda rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-