Tacir sıfatını haiz borçlu cezai şarttan indirim isteyemezse de, belirlenen cezai şart miktarının, tacir olan borçlunun mahvına ve ekonomik yıkımına sebep olacağının bilirkişi raporuyla tespit edilmesi halinde cezai şart miktarında indirim yapılabileceği- Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarafının aktif dava açma hakkı olduğu-
Cezaî şart hususunda bir karar verilmeden önce, sözleşmenin düzenlendiği tarihte tarafların iktisadi durumu, davalı borçlunun ödeme gücü ve kabiliyeti göz önüne alınarak, bu yönde davalı defter ve kayıtlarının incelenmesi ile denetime elverişli olacak şekilde bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
(SGK ile yapılan) protokol hükümlerine uymayan tacir (eczacı) cezai şartın fahiş olması nedeniyle indirim isteyebilir mi?
Davalı bankanın davacıya kullandırmış olduğu ticari kredi nedeniyle komisyon ücreti, kredi tahsis ücreti gibi giderleri sözleşme hükümlerine dahil etmesinin ticari kredi sözleşmesinin niteliği göz önüne alındığında genel işlem koşullarına aykırılık teşkil etmediği- Dava konusu kredi sözleşmesinde erken ödemeye dair düzenlemelere yer verilmediği, ticari krediler bakımından erken ifa halinde indirim talep edilmesini gerekli kılan bir düzenleme veya adet bulunmadığından esasında erken ifa halinin kredi borçlusunun lehine bir durum olduğu, diğer bankaların benzer türdeki kredi sözleşmelerinde erken kapama ücreti ve dosya masrafının benzer olduğu, fahiş olmadığı, davacının "kesinti oranlarının fahiş olduğuna" dair bir itirazının da bulunmadığı, alacaklı banka tarafından tek sefer de kesinti yapabileceği gibi, zamana bölmek suretiyle masraf adı altında alacağını tahsil edebileceği, önemli olanın mükerrer ve fahiş oranda kesinti yapılmaması olduğu anlaşıldığından, banka uygulmasının yerinde olduğu- 
Kira sözleşmesinde yer alan, sözleşmenin bitiminden itibaren taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1'i oranında cezanın uygulanacağına ilişkin hükmün geçerli bulunduğu ve davacı kiracının tacir olmadığı nazara alındığında, hakimin cezai şart bedelinden takdiri indirim yapması da gerektiği gözetilerek alacak miktarı belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Hakimin fahiş gördüğü cezai şartı indirmesi gerektiği- Ticari olmayan işlemlerde bu kuraldan dolayı borçlu ileri sürmese bile, hakim cezai şarttan indirim yapılıp yapılmayacağını doğrudan görevinden ötürü saptaması gerektiği- Tacir borçlu cezai şartın indirilmesini isteyemez ise de (TTK. mad 22; eTTK. 24.)  kararlaştırılan ceza tutarı, tacir borçlunun iktisaden sarsılmasına, çöküntüye uğramasına neden olacak ise indirim istenebileceği- Mahkemece (TTK. mad.14, 17, 1463 ve 5362 s. Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu mad. 3 çerçevesinde) kiraya verenin tacir olup olmadığı araştırılarak, davalının tacir olmadığının tespiti halinde; TBK. mad. 182/son gereğince cezai şartın aşırı olup olmadığı tartışılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği- Tarafların özgür iradesi ile kararlaştırdıkları faiz oranı geçerli olup tarafları bağlayacağı- Temyiz dilekçesinde tarafların tacir oldukları bildirilmiş olmakla, tacir araştırması yapılmadan eksik incelemeye dayalı olarak cezai şart alacağı yönünden de yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Davacının satıcı acentesinin sözleşmeye (… acente ilgili sipariş miktarını ve çeşitlerini satıcıya iletecek ve sipariş konusu malzemeleri satıcıdan, alıcıya gönderilmesi amacı ile satın alacaktır... şeklindeki hükme) aykırı olarak  fatura konusu sözleşmedeki aynı türden olan ürünleri (demonte kepenk sistemi ve muhtelif saçlar) başkasından temin ederek alıcıya ihraç ettiği, söz konusu ürünleri satıcıdan temin etmediği, zira bu fatura içeriği ürünlerin imalatçı firmasına ilişkin herhangi bir bilgiye yer verilmediği, bu şekilde davacının sözleşme hükmüne uymadığı, davalı-satıcı AŞ’nin de davacı acenteyi devre dışı bırakmak suretiyle ihracat beyannamesi ile doğrudan alıcı Ltd.’ye dekoratif demir ürünleri ihraç ederek sözleşme hükmüne uymadığı, bu şekilde davacı ve davalı yanın sözleşmeye aykırı davrandıkları, dolayısıyla her iki tarafın da doğruluk ve dürüstlük ilkesine sadık kalmadığı- Cezai şart isteyen tarafın kusursuz olması gerektiği-
Cezai şarttan davalının ekonomik olarak mahvına sebep olacağı gerekçesiyle takdiri indirim yapılması karşısında, cezai şart alacağının reddedilen kısmı nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatının tahsili istemi- Kooperatiflerin tacir olmadığı- Kooperatiflerin tacir olduğu kabul edilse dahi, tacir olan borçlunun iktisaden mahvına sebep olacak derecedeki aşırı cezanın (cezai şartın) indirilmesi gerektiği-
Arsa sahipleri ve davalı kooperatifin tacir olmadığı, bu nedenle dava konusu cezai şart isteminin dayanağını oluşturan taraflar arasındaki inşaat sözleşmesindeki miktarın çok aşırı olup, tarafın mahvına sebep olabileceği- Mahkemece aşırı olan cezai şart miktarında hakkaniyete uygun tenzilat yapılması gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor