Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetkiye ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekeceği- İtiraz dilekçesinin İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal sürede olduğu görüldüğünden, mahkemece, itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince, imzaya itirazda bulunan borçlu vekiline gider avansının yatırılması için yasaya uygun olarak iki haftalık "kesin süre" verilmesi gerektiği; davacı borçlu vekiline Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak kesin süreye uyulmaması halinde, "dava şartı yokluğu" nedeniyle "davanın usulden reddine karar verileceği" yolunda ihtarname tebliğ edilmeden " gider avansının yatırılmaması" nedeniyle "davanın reddine" karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı- Gider avansı, dava şartlarından olup (HMK. mad. 114/9),  HMK. mad.115/2 uyarınca, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus belirtilmeden "davanın reddine" şeklinde hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu-
İhalenin feshini isteyen şikayetçinin icra mahkemesine yaptığı başvuru sırasında 100 TL "gider avansı" yatırdığı, mahkemece adı geçene gönderilen muhtıra ile eksik gider avansı olan 315,00 TL. nin iki haftalık kesin sürede yatırılmasının istendiği" uyuşmazlıkta, eksik gider avansının "sebebi" ve "nelerden kaynaklandığı" açıklanmak suretiyle, eksik kısmı tamamlaması için şikayetçiye muhtıra tebliği gerektiğinden, denetime elverişli bir hesaplama yapılmaksızın ve istenen gider avansının nelerden kaynaklandığı açıklanmaksızın gönderilen muhtıraya uyulmamasının şikayetçi aleyhine sonuç doğurmayacağı- İhalenin feshi isteminin mutlaka duruşmalı incelenmesi gerektiği-
Asıl tarafın kararı temyiz etmesi halinde, feri müdahilin de temyiz edebileceği ve bu halde temyiz eden feri müdahilin temyiz eden asıldan ayrı olarak gerekli harç ve temyiz giderini yatırması gerektiği, gerekçeli kararın feri müdahil olan tarafa da tebliğ edilmesi gerektiği-
Ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin yapılan satış hakkında yapılan şikayet ve itirazlarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
Dosya kapsamına uymayacak şekilde "davacılar vekilinin 26.06.2012 tarihli duruşma gününü bildiği halde davasını takip etmediği gibi mazerette bildirmediğinden, dosyanın işlemden kaldırıldığı gerekçesiyle hüküm fıkrasında '' Takip edilmeyip süresinde yenilenmeyen davanın HMK. mad. 150/5 gereğince davanın açılmamış sayılmasına'' karar verilmesi doğru olmamış ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK. mad. 438/son gereğince gerekçesi değiştirilmek ve HMK. mad. 438/7 uyarınca düzeltilerek onanması gerektiği- 
İİK'nun 4/son maddesine göre; satış memuru davaya bakan sulh hukuk mahkemesince tayin edildiğinden, onun işlemlerine karşı şikayetleri inceleme görevinin de sulh hukuk mahkemesine ait olduğu; satışın icra müdürlüğünce yapılmasının ve icra müdürünün satış memuru sıfatıyla görevlendirilmiş olmasının sonuca etkili olmadığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor