Ortaklığın giderilmesi için yapılan satışlardan sonra da, İİK 100'e göre bilgileri toplaması ve satış bedeli üzerinde hacizler mevcut olması halinde ilk haczi koyan icra dairesine satış bedelini gönderilerek ve bu şekilde sıra cetvelinin düzenlenmesi gerektiği- Yetkisiz yerde (Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunda) düzenlenen belgenin sıra cetveli olarak kabul edilemeyeceği ve şikayetin kabulü ile bu belgenin iptaline karar verilmesi gerektiği-
GSM aboneliğine ilişkin sözleşmeye dayalı olarak tahakkuk olunan fatura bedelinin tahsiline ilişkin uyuşmazlığın, sözleşme hukuku çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği ve on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği-
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın sözleşmesini feshinin, istifa olarak değerlendirilmesi gerektiği- Davalı asilin; sözleşmesini, imza ve içeriğine itiraz etmediği istifa dilekçesi ile sonlandırmış olduğu, istifasının haklı nedene dayandığını ispatla yükümlü olduğu; ispatın, davalının yasal süresi içerisinde davaya sunacağı cevap ve bildireceği deliller ile mümkün olduğu-
Dar yetkili icra mahkemesinin ilamdaki nitelendirme ile bağlı olduğu, ilamın yorum yoluyla değiştirilemeyeceği- Merkez Bankası sitesinden alınan faiz tablosu fiilen uygulanan değil, uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olduğundan bu verilere göre faiz hesaplaması yapılamayacağı- Faizin gecikme faizi olarak nitelendirilmesinin sonuca etkili görülmediği gibi bankalarca bildirilen en yüksek faiz oranlarının talep edilen orandan daha yüksek olması durumunda taleple bağlılık ilkesi gözetilerek yapılan hesaplamanın da usul ve yasaya uygun olduğu- Mahkemece hükümde yargılama giderlerine harç katılarak 1606 sayılı kanunu değiştiren 3685 sayılı Kanun’un 2.maddesi uyarınca harçtan muaf olan davalı Türkiye Kızılay Derneği’ne harç yükletilmesi, davanın kısmen kabulü ve davalının harçtan muaf oluşu karşısında karar-ilam harcına hükmedilemeyeceğinin ve davacının yatırdığı harçların iadesi gerektiğinin, kabule göre de, harç masrafının diğer yargılama giderlerine katılarak kabul/redde göre oranlanamayacağının düşünülmemesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Paylaştırma ve ortaklığın giderilmesi için satış yapılması gereken hâllerde, sulh hukuk mahkemesi hâkiminin satış için bir memur görevlendireceği ve malların satışı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılacağı- Temyiz incelemesi aşamasında yürürlüğe giren -7343 s. K. ile değişik- İİK 134/5-3 gereğince, fesih gerekçeleri ve feshi isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda, davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı anlaşıldığından, ölçülülük ilkesi nazara alınarak davacı aleyhine hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin (%10'undan) % 5’ine indirilmesi gerekeceği-
Basit yargılama usulüne tabî olan pek çok dava ve işin sözlük anlamıyla “basit” davalar olmadığı- Nafakanın arttırılmasına ilişkin davada duruşma yapılarak inceleme yapılmasının zorunlu olduğu-
Maddi hukuktan kaynaklanan bir def'i olup; usul hukuku anlamında ise bir savunma aracı olan zamanaşımın, tüketici mahkemelerinde görülen davalarda, cevap süresi içinde verilen cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği- Sonradan zamanaşımı def’inin ileri sürülmesi, savunmayı genişletme yasağına tabi olduğu- Bu nedenle, davalı, sonradan davacının açık muvafakati veya ıslah yolu ile zamanaşımı def’inde bulunabileceği-
Sağlıklı bir tahkikat yapılabilmesi için kanuna ve amacına uygun şekilde ön inceleme aşamasının tamamlanması gerektiği- Davada ileri sürülen vakıaların incelenebilmesi için taraflarca bildirilen delillerin mahkemeye sunulması gerektiği, bunun için de 7251 sayılı Kanun ile değişiklik öncesi hâliyle HMK’nın 140/5-1. cümlesi gereğince mahkemece taraflara, iki haftalık kesin süre içerisinde, henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları, bu hususların verilen süre içinde yerine getirilmemesi hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceğinin ihtar edilmesi gerektiği, bu ihtara rağmen dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri sunmayan veya belgelerin getirtilmesi için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilebileceği- Mahkemece, anılan bu yasal düzenlemelere uygun olmayacak şekilde yargılama yapılarak davacı tarafın ön inceleme duruşmasında delillerin ibrazı için süre istemediği, davalı tarafa yemin teklifinde de bulunmadığı, taraflarca ibraz edilmeyen defterlerin mahkemece zorla temin edilerek re’sen bilirkişi incelemesi yaptırılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlu hakkındaki takibin ve haczin geçerliliği ortadan kalkması halinde, istihkak davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar verilmesi gerektiği- İstinaf/temyiz süresinin, Hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması halinde, tefhimden, aksi halde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren  başlayacağı-
Dava dilekçesinde ve cevap dilekçesinde soyut olarak tanık deliline dayanan tarafın, ön incelemede hakimin tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tespit etmesinden sonra, hangi konulara ilişkin ve hangi vakıayı ispat için hangi tanığı delil olarak bildirebileceğini belirleyebileceği- "Basit yargılama usulünde, davalının ön inceleme duruşmasında tanık listesi vermek için istediği süre talebinin mahkemece reddedilmesine yönelik direnme kararının yerinde olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsemediği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor