Alacaklın kabul ettiği aylık kiraya göre, itirazın kaldırılmasını istediği 3 aylık kira toplamı 40.976,13 TL ile tahliye talebinde de bulunduğundan, takibe konu aylık kiraların ait olduğu kira dönemi alacak miktarı 163.904,52 TL'nin toplamı 204.880,65 TLnin temyiz kesinlik sınırının tespite esas olan miktar olduğu ve bu değer kesinlik sınırını geçmediğinden, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti bulunmadığı- Davacı/alacaklının temyiz talebi esasa girilmeden reddedildiğinden, katılma yoluyla temyiz talebinde bulunan davalı/borçlunun temyiz talebinin de reddi gerektiği- "Tahliye istemi yönünden en erken takip tarihi itibariyle tahliye istendiği ve bu tarih dikkate alınarak bir yıllık kira miktarı göz önüne alınarak istinaf/temyiz kesinlik sınırının tespiti gerekirken, "takibe konu aylık kiraların ait olduğu kira dönemi alacak miktarına göre değerlendirme yapılmasının hatalı olduğu" şeklindeki karşı oyun kabul görmediği-
Verilen süre içerisinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verme yetkisinin bölge adliye mahkemesine ait olduğu-Masraf ve harcın süresinde yatırılmaması halinde dosyanın bölge adliye mahkemesince temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmeden Yargıtay' a gönderilmesi durumunda bu konuda bir karar verilmek üzere dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği-
Davacı/borçlu vekilinin verilen sürede ihtarı yerine getirmeyerek 427,60 TL temyiz karar harcı ile 2.107,80 TL temyiz yoluna başvurma harcı ve 500,00 TL temyiz gider avansını ödemediği görüldüğünden Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin kararının isabetli olduğu-
Dava konusu taşınmazın, 25.07.2018 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen ve mahkemece kabulüne karar verilen 5.193,85 m2 kısmının dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri olan 31.163,10 TL'nin ve (B) harfi ile gösterilip mahkemece reddine karar verilen 13.796.97 m2 kısmının dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri olan 82.781,82 TL' nin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinin 2022 yılı itibari ile kesinlik sınırının altında kaldığı-
Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddi gerektiği- Davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda olduğundan kesinlik sınırının her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetileceği-
İstinaf dilekçesi verilirken ödenmediği temyiz harç ve giderlerinin muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde ödenmesi gerektiği- Kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, temyiz başvurusu yapılmamış sayılacağı-
Temyiz dilekçesi verilirken eksik ödenen temyiz harç ve giderlerinin muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde ödenmesi gerektiği-
Ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı pay oranının tapu iptali ve tescilinin mümkün olmaması halinde tazminat ve ecrimisil istemine ilişkin davada temyiz sınırının ve kanun yolunun açık olup olmadığının denetlenmesi bakımından mahkemece taşınmazın değerinin keşfen belirlenmesi, bundan sonra dava değerinin hesaplanması, bu değer üzerinden kanun yolu denetiminin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Davalı vekilinin, UYAP sistemi meslekten ayrılması nedeni ile pasiftir uyarısı vermesi ve vekilin 07.04.2016 tarihinde Baro Levhasından kaydının silinmesi nedeniyle tebligatların davalı asile çıkartılacağı-
Kesin olan bir karara karşı temyiz talebinde bulunulması halinde, kararı veren mahkemece dilekçenin reddine karar verileceği-