Teminat karşılığında tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenleyen HMK’nın 395. maddesinin üçüncü fıkrası ile durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasının düzenleyen 396. maddenin ikinci fıkrasında itiraza ilişkin 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarının kıyasen uygulanacağı açıkça belirtilmiş olup bu haliyle, 394. maddenin üçüncü fıkrasına yapılan atıf ile üçüncü kişilerin itirazı, dördüncü fıkraya yapılan atıf ile de itirazın şekli ve incelenmesinin kıyasen uygulanacağı hususlarının düzenlenmiş olduğu- Kanun koyucu bilinçli olarak kanun yoluna başvuru imkanını düzenleyen 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapmadığından; istinafa konu edilen ara karara karşı itiraz yolu açık olup, bahsi geçen ara karar HMK'nın 341/1 maddesi kapsamında istinafa tabi kararlardan olmadığı-
Kanun koyucunun ihtiyati tedbire dair kanun yollarına ilişkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir şekilde yapması, ihtiyati tedbir talebinin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânını getirmesi, HMK'nın 395. ve 396. maddelerinde ise bilinçli şekilde aynı kanunun 394/5. fıkrasına atıf yapmaması karşısında, durum ve koşulların değiştiği iddiası ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine ilk derece mahkemesince verilen karara karşı kanun yolu, dolayısıyla istinaf yolunun kapalı olduğu-
HMK'nun 396. maddesine göre durum ve koşulların değiştiği sabit olursa talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verilebileceği, bu halde itiraza ilişkin HMK'nun 394/3. ve 4. fıkralarının kıyas yolu ile uygulanacağı belirtilmekle, bahsi geçen yasa maddesinin istinaf başvurusunu düzenleyen 5. fıkrasına atıfta bulunulmaması neticesinde ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına ilişkin kararlar ile bu kararlara yönelik itirazlar neticesi ilk derece mahkemesinin verdiği kararlara karşı istinaf yolunun kapatıldığı-
Kanun koyucunun ihtiyati tedbire dair kanun yollarına ilişkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir şekilde yapması, ihtiyati tedbir talebinin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânını getirmesi, HMK'nın 395. ve 396. maddelerinde ise bilinçli şekilde aynı kanunun 394/5. fıkrasına atıf yapmaması karşısında, durum ve koşulların değiştiği iddiası ile davalı vekilinin tedbirin kaldırılması talebi üzerine ilk derece mahkemesince verilen karara karşı kanun yolu, dolayısıyla istinaf yolunun kapalı olduğu-
Menfi tespit davasında önce İİK mad.72/3 uyarınca teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine karar verildiği, davacı vekilinin dilekçesi ile tensip kararı ile verilen karardan dönülerek HMK 209 maddesi uyarınca sahteliği iddia olunan senet herhangi bir işleme esas alınamayacağından teminat alınmaksızın icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince " teminatsız şekilde mahkememiz dosyası sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulmasına" karar verildiği, İhtiyati tedbir talebinin reddi üzerine ve yokluğunda ihtiyati tedbir kararı verilen kişinin itirazı üzerine verilen karara karşı da istinaf yoluna başvurulabilecek ise de durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı istinaf kanun yolunun kapalı olduğu-
"Tasarrufun iptali davasında ihtiyati tedbir kararı verilmemesi gerekirken, davacının isteği ile bağlı kalınarak ihtiyati tedbir kararının verildiğini, bu tedbir kararının icraen satışa engel olmadığını, bu nedenle çekişme konusu taşınmazın yapılan icrai satışlar neticesinde davacı banka adına ihale edildiğini, tescil için tapuya başvurulduğunda, konulmuş olan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle tescil yapılamadığını bu hususun hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kaydındaki ihtiyati tedbir şerhi de dahil olmak üzere tüm takyidatların kaldırılarak, tüm takyidatlardan ari olarak ihale alıcısı banka adına tesciline karar verilmesi" istenmişse de,  mahkemece, "davacının taşınmazların tescili isteminin ve başka mahkemelerce verilen ihtiyati tedbirlerin kaldırılma isteminin yerinde görülmediği" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Kanun koyucunun ihtiyati tedbire ilişkin kanun yollarına ilişkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir şekilde yapması, HMK'nın 395. ve 396. maddelerinde  bilinçli şekilde aynı Kanun'un 394/5. fıkrasına atıf yapmaması karşısında, Mahkemenin  600.000 TL teminat yatırılması halinde şirket hisseleri üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik ara kararına karşı, kanun yolu, dolayısıyla istinaf yolu kapalı bulunduğundan davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin dilekçesinin "itiraz dilekçesi" olarak dikkate alınması ve bu taleple ilgili mahkemece olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı yanın dava değeri kadar bedeli teminat olarak vezneye depo edeceğini bildirdiği, HMK m. 395/1 gereğince talebin yerinde görüldüğü, dava konusu iddiaların yargılamaya muhtaç olduğu gerekçesiyle dava değeri olan 10.000,00 TL teminat yatırıldığı taktirde ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davalı tarafça dava değerinin tamamının mahkeme veznesine nakti olarak yatırılması veya kesin ve süresiz bir banka teminat mektubu gösterilmesi halinde dava konusu taşınmazlar üzerine konan davalıdır şerhinin kaldırılmasına karar verildiği- 
Tedbir konulan ve davalı adına kayıtlı bağımsız bölümlerin dışında kalan ve dava konusu edilmeyip, tapuda üçüncü kişiler adına kayıtlı bağımsız bölümlerin devrini önleyici ve davada taraf olmayan şahısların haklarını etkiler nitelikte konulmuş bulunan ihtiyati tedbirin HMK. mad. 389/1 'e ilke olarak aykırı olduğu- Davalı vekilinin tedbirin değiştirilmesine yönelik itirazının HMK. mad. 395/1 'e göre değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
  • 1
  • 2
  • kayıt gösteriliyor