Mirasın reddi davasında davalının usulüne uygun bir şekilde davet edilip savunması alınmadan hüküm kurulmasının usul hukukuna aykırı olacağı-
Mirasın reddi davasında Sulh hukuk mahkemesinde verilen görevsizlik kararı kesinleştikten sonra taraflar başvuru yapmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği-
Mirasçıların terekeye dahil olan paranın kendilerine ödenmesi isteği ve ödenen paranın kabulünün terekeyi sahiplenme niteliğinde olduğu, bu eylem ile terekeden kendisine mal edinen mirasçının artık mirası reddedemeyeceği, bu halde mirasçının ret hakkının düşeceği, bu durumun hakim tarafından re'sen göz önünde bulundurulması gerekeceği-
Bakkal dükkanının miras bırakana ait olup olmadığının, davacı mirasçıların katılımıyla bir tasarruf işleminde bulunup bulunmadığının araştırılması, ayrıca miras bırakanın babasından intikal eden taşınmaz bulunup bulunmadığının tapu idaresinden sorulup kayıt örneklerinin getirtilmesi bunların mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle değerleri (terekenin aktifi) ile bu tarih itibariyle tereke borçlarının (terekenin pasifi) tespit edilip; tereke aktifinin fazla olması durumunda; talebin reddine; aksi halde talebin kabulüyle terekenin borca batıklığının tespitine karar verilmesi, Ziraat Bankasında bulanan hesaba ilişkin kayıtlar ve dayanak belgeler getirtilerek davacı mirasçılar tarafından hesaptan para çekme işlemi yapılıp yapılmadığı da (terekenin sahiplenilip sahiplenilmediği) belirlenmesi gerekirken(TMK.md.610) Mahkemece bu yönde araştırma yapılmadan, eksik incelemeyle karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektireceği-
Bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; mirasbırakanın, “ortağı” ve “yasal temsilcisi” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması ve mirasbırakanın şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle belirlenmesi; amme alacağının şirketin malvarlığından tamamen tahsili mümkün ise; bu halde davacıların borca batıklığın tespiti istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi; değil ise, mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu yönler araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru bulunmayacağı-
Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi koşullarının dava konusu olayda oluştuğu, mirasbırakanın ölümü tarihinde terekesinin borca batıklığı ve ödemeden aczinin sabit olduğu, anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olup bozmayı gerektireceği;- Mirasın hükmen reddi davaları tespit davası niteliğinde olup, harcın maktu olarak hesaplanması gerekirken, nispi olarak hesap edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olacağı-
Mirasın hükmen reddi davalarının, tespit davası niteliğinde olup maktu harç ve vekalet ücretine tabi olduğu-
Davanın, terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin olup, (TMK. md. 605/2) 10.05.2011 tarihinde açıldığı, dava tarihinde yürürlükte olan usul hükümlerine göre mirasın hükmen reddi davasında görevin borç miktarına göre belirleneceği-
Davacılar, dava dilekçesinde açıkça murisin ölüm tarihi itibariyle ödemeden aczinin tespiti ile mirasın reddini talep ettiklerine göre davanın; Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 . maddesine dayalı terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin olduğu, bu davanın alacaklılara yöneltilmesinin gerekeceği-