Dava konusu binanın yapıldığı taşınmaz her ne kadar paylı mülkiyet hükümlerine tabi ise de bu hisse davacıya satılmadan önce üzerine davalı ve eşi tarafından bina yapıldığı, davacının da bu hisseyi bina ile birlikte satın aldığı ve bu husus Bursa Asliye 3.Hukuk Mahkemesinin 10.6.2003 tarih 2002/991 E., 2003/637 K.sayılı ilamı ile kesinleşmiş olduğundan davacının payı oranında değil davalı tarafından işgal edilen 1 ve 2 nolu daireler üzerinden hesaplanan ecrimisilin tamamına hükmedilmesi gerekeceği-
Paylı mülkiyete konu taşınmazda eylemli bir paylaşma olup olmadığının ya da elatmanın önlenmesini isteyen tarafın kullandığı bölüm olup olmadığının araştırılmasının, az veya çok ya­rarlanmakta ise açtığı davanın dinlenemeyeceğinin, öte yandan davacı ve davalılar dışında davada taraf olmayan paydaşlar bulunduğundan, bunların da yararlanma hakları olduğunun gözetilmesinin gerekeceği-
Davacılar, davalının kendi hissesine düşenden daha fazla yer kullandığını, bu kullanımın haksız olduğunu iddia ettiklerine göre, yukarıdaki ilke ve yasal düzenlemeler karşısında mahkemece; davalının hissesinden fazla kullandığı yerde (arsayla) ilgili, (dükkanın davalı tarafından yapıldığı da gözetilerek) arsa kirası üzerinden davacıların hissesine düşen ecrimisil miktarı hesaplanarak, belirlenecek miktarı tazminat olarak hüküm altına alınmasının gerekeceği-
Aile konutu olarak kullanılan, tarafların paylı mülkiyetindeki taşınmaz için yapılan restorasyon giderinden taşınmazdaki payı oranında davalının da sorumlu olacağı, yapılan restorasyon nedeniyle taşınmazda değer kaybı olduğunu ileri sürüldüğünden, keşif yapılarak bu konunun aydınlatılması, değer kaybının söz konusu olması halinde katkının başlangıçtaki değerinin esas alınması gerekeceği-
Paydaşlardan her birinin, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabileceği ve onu kullanabileceği-
Davacının, davalı paydaşın kendi payından daha az bir bölümü kullanmasından ötürü zarara uğradığını ispat ettiği takdirde tazmi­nat isteyebileceği; yani davalının kullandığı kısmın taşınmazın en iyi yeri ol­madıkça ecrimisile hükmedilemeyeceği-