İpoteğin kaldırılması talepli davaya konu taşınmazın ipotek işlem tarihinde aile konutu vasfında bulunduğu, taşınmaz üzerinde dava konusu ipotek işlemi öncesinde davalı eş tarafından davalı banka lehine ipotek işlemi gerçekleştirildiği, davalı bankaca dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığına dair iddiasıyla birlikte ipotek işlemi sırasında davacı eşin ipotek işlemine açık muvafakatinin alındığını savunduğu, usulüne uygun ara kararlara rağmen söz konusu muvafakatname belgesinin aslının sunulmadığı, imza inkarında bulunan davacının eli ürünü imzasının bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılamadığı, davalı banka ipotek işlemi sırasında davacının verdiğini iddia ettiği muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olduğunu kesin olarak ispat edemediği, davacı eşin “açık rızası alınmadan” yapılan işlemin “geçersiz olduğunu” kabul etmenin zorunlu olduğu, açıklanan nedenlerle; konusuz kalan davada davacı eşin dava açmakta haklı olduğu, dava açılmasına sebebiyet veren davalıların yargılama, gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulması gerektiği-
İşbu şikayet dosyası ile birlikte Dairemize toplam otuz üç adet dosyanın geldiği, incelenmelerinde; farklı icra takip dosyalarından kaynaklı, aynı davalıya karşı açılan ve sebepleri aynı olan usulsüz tebliğ şikayeti hakkında olduğu, bu şikayetler hakkında aynı Mahkemece aynı tarihte karar verildiği görüldüğünden, işbu şikayetler yönünden vekâlet ücretinin tespitinde “Seri davalarda ücret” başlıklı 22. maddesinin dikkate alınması gerektiği- İlgili mevzuat hükümleri gereğince; şikayetin kabulü nedeniyle şikayetçi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmakla birlikte, vekalet ücretinin tam ücretin %50’si olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup açıklanan nedenle kararın bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Toplam otuz üç adet şikayet dosyasının farklı icra takip dosyalarından kaynaklı, aynı davalıya karşı açılan ve sebepleri aynı olan usulsüz tebliğ şikayeti hakkında olduğu, bu şikayetler hakkında aynı mahkemece aynı tarihte karar verildiği görüldüğünden, bu şikayetler yönünden vekâlet ücretinin tespitinde AAÜT’nin 22. maddesinin dikkate alınması gerektiği- Şikayetçi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmakla birlikte, vekalet ücretinin tam ücretin %50’si olarak belirlenmesi gerektiği-