Konkordato talep eden şirket yetkilisi mahkemeye çağrılarak dinlenmeden iflâs kararı verilmesinin yerinde olmadığı-
Tasdik edilen konkordato projesinde davacı şirketin proje kapsamında yapacakları ödemelerin tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl ödemesiz dönem sonrasında başladığı, 2 ayda bir, 42 eşit taksitte, garame payı oranında ödenmesine karar verildiği anlaşılmakla, davacının 2018 yılından bu yana 5 yıldır konkordato tedbirlerinden yararlandığı da gözetildiğinde, ödemelerin karar tarihi yerine istinaf ve temyiz kanun yolunda geçecek süreleri de aşacak şekilde kesinleşmeden itibaren başlamasının kabul edilmesinin ve bu denli uzun bir sürenin beklenmesinin alacaklılar ile borçlu arasındaki menfaat dengesini borçlu lehine bozar mahiyette olduğu- Mahkemece, borçlunun kaynakları ile orantılı olmayan, ödeme süresinin uzunluğu nedeniyle alacaklıların aleyhine olacak şekilde menfaat dengesini bozan konkordato projesinin reddine, İİK 292/1-b'deki şartlar oluştuğundan ve borca batık olduğu anlaşılan davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği-
Talep, konkordato geçici ve kesin mühleti verilmesi ile akabinde konkordatonun tasdikine ilişkindir...
Alacaklıların iflas halinde alacaklarına kavuşma oranının %38.25 olduğu, halbuki alınan en son raporda ve dairenin kabulüne göre konkordato talep eden şirketin konkordato projesindeki alacakların borçları karşılama oranını %48 olduğu bu durumda dahi iflasa nazaran alacaklıların daha iyi durumda olacağı- Şirketin ticari faaliyetine devam ettiği dikkate alındığında bilirkişi tarafından da doğrulanan ve komiserler kurulu raporunda belirtilen hakedişlerden kaynaklanan alacak tutarının alacaklıların alacaklarına kavuşmasını sağlayacak nitelikte devam eden işler nedeniyle şirket malvarlığına girmesi mümkün ve muhtemel bir alacak kalemi olduğu- İİK’nun 305. maddesi gereğince teklif edilen konkordatonun borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, iflasa nazaran alacaklıların daha yüksek oranda tatmin edileceği ve konkordatonun %78.30 oranında alacaklı ve %56.06 oranında alacak tutarı bakımından kabul edilmiş olduğu kısmen çelişkili olmakla birlikte sonuç olarak raporların konkordato tasdik koşullarının bulunduğu bakımından birbirini doğruladığı dikkate alınmaksızın borçlu şirketin iflasına karar verilmesinin hatalı olduğu- Borçlunun duruşmaya davet edilmeden iflasına karar verilmiş olmasının hatalı olduğu-
Konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisi mahkemeye çağrılarak dinlenmeden yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden karar verilmesinin doğru görülmediği-
Konkordato talep eden borçlu şirketin yetkili temsilcisinin yargılama sırasında mahkemeye çağrılarak dinlenmediği, kanunun amir hükmünün yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşıldığı; bu durumda, konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin mahkemeye çağrılarak dinlenmeden yazılı şekilde karar verilemeyeceği-
Konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisi mahkemeye çağrılarak dinlenmeden karar verilmesinin doğru görülmediği-
Konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisi mahkemeye çağrılarak dinlenmeden karar verilemeyeceği-
Borçlunun konkordato projesine esas olan mali verileri şeffaf ve denetime elverişli olması gerektiğinden davacı borçlunun konkordato projesinde konkordatoyu başarıya ulaştıracak nitelikte somut bir faaliyet ve bu faaliyet sonucunda elde edilecek gelir projeksiyonu belirtilmediği gibi geçici mühlet sürecinde düzenlenen komiser raporunda davacının faaliyetinin bulunmadığı ve davacı borçlunun aktif ve pasif malvarlığının değerlendirilmesinde ise varlıklarının borçlarını karşılamadığı yani borca batık olduğu anlaşıldığına göre; iflas kararı verilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • kayıt gösteriliyor