Tasarrufun iptali davalarında dava değerini, takip konusu alacak ile iptali istenilen şeyin değerinden hangisi az ise o değerin oluşturduğu- İptali istenilen satışa esas taşınmazın değerinden az olan takip konusu alacak (68.141,39 TL), 2022 yılı için öngörülen kesinlik sınırının (107.090,00 TL) altında kaldığından, kararın temyizi kabil olmadığı-
Gerçek bir alacağı bulunan alacaklıyla borçlunun bir başkasından olan para alacağını temlik etmesi, ticari örfe dayalı geçerli bir ödeme aracı olduğu-
İcranın geri bırakılmasına dair verilen karar kesinleştiğinden dava dayanağı takibin kalmadığı ve tasarrufun iptali davasının usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
TBK.'nin 513 hükümleri gereğince iflasın açılması ile vekilin temsil ve vekalet görevi sona ermiş olması karşısında, mahkemece iflas idaresinin usulüne uygun tebligatla davadan haberdar edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra ve iflas idaresinin davaya devam edip etmeyeceği netleştirilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi" gerekeceği-
Bononun tanzim tarihi olan 05/05/2012'de davacının davalı borçludan alacaklı olup olmadığı, davalı borçlu ile ticari ilişkinin söz konusu tarihten önceye dayalı olup olmadığının araştırılması, takip dayanağı bononun hangi ticari ilişkiye dayalı olarak düzenlendiğinin belirlenmesi, bononun düzenleme tarihinde herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığının anlaşılması halinde davanın dava şartı yokluğundan (tasarruf tarihinin borcun doğumundan önce yapılmış olması gerekçesi ile) davanın reddine karar verilip davacı aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Gerek TBK 19, gerekse İİK 277 vd.na dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için, davacının borçludan bir alacağının olması ve bu alacağın iptali istenilen işlemden önce doğmuş olması gerektiği- Kredi genel sözleşmelerinde, sözleşmede kararlaştırılmış limit içinde kredi sürekli tekrarlandığından, kredi alan geri ödeme yaptığı nispette tekrar kredi kullandığından, yani, kredi kapatılmadığından ve yenilenmediğinden, borcun ilk kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte doğmuş sayılacağı- Takip dosyası ile ilgili olarak açılan itirazın iptali davasının (kesinleşen) sonucunun beklenmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası sonucunda verilen kararın, infazda tereddüt yaratmayacak biçimde yazılması gerektiği-
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması devam ederken borçlunun iflasına karar verildiğinden, iflas masasından 1. ve 2. alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı davaya davacının mı yoksa masanın mı devam edeceğinin belirlenmesi gerekeceği-
Davacı alacaklı ile borçlu isticvap edilerek senedin düzenlenmesine neden olan temel ilişkinin sorulması, gerektiğinde davacı ile davalı borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun gerçek doğum tarihi tespit edilmesi gerekeceği- Borcun doğum tarihinin, tasarruf tarihinden önce olduğunun anlaşıldığı, davalı üçüncü kişinin davalı borçlunun kayınbiraderi olduğu, İİK 280/1 hükmü gereğince borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğundan verilen tasarrufun iptaline ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
Mahkemece dava konusu gayrımenkulün gerçek değeri ile tapuda gösterilen değeri arasında misli fark olduğu belirtilmişse de; dava konusu bu gayrımenkul ile ilgili ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/19 sayılı dosya ile görülen tasarrufun iptali dava dosyasında dava konusu bu gayrımenkulün tasarruf tarihindeki kıymetinin 441.822,00 TL olduğu, belirlenmiş olduğundan, bahsi geçen dosyadaki bilirkişi raporu ile bu dosyadan aldırılan bilirkişi raporu arasında çelişki olduğu ortada olduğundan, bu durumda; bu dosya, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/19 sayılı dosyasındaki tüm bilirkişi raporları da dosya arasına alınarak, gayrımenkul değerleme uzmanı, mülk bilirkişisinden oluşan yeni bir heyetten alınacak rapor ile tüm raporların karşılaştırılarak incelenmesi, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla mahallinde emlakçı ve gayrımenkul değerlendirme uzmanı bilirkişinin katılımı ile keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-