Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekeceği-
Mahkemece, dava konusu taşınmaz maliklerinden ...'un hüküm tarihinden önce öldüğü ancak mirasçılarının davaya dahil edilmediği anlaşıldığından, mirasçılık belgesinin temini ile mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken mirasçılarının yokluğunda eksik taraf teşkili ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açacağı, HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer almasının zorunlu olduğu, paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Harcın binde 11,38 yerine yüzde 11,38 oranında taraflardan tahsil edilmesi ve dava konusu taşınmazların hem elbirliği hem de paylı mülkiyete tabi olması nedeni ile satış bedelinin tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki oranlara göre taraflara dağıtılacağının kararda gösterilmemiş olması doğru görülmemiş ise de; bu hususların hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Dava konusu taşınmaz hem paylı hem de elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğundan, mahkemece satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak taraflara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, hüküm sonucunda satış bedelinin sadece tapu kaydında belirtilen hisseler oranında taraflara paylaştırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı- 492 sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarife'nin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle taşınmazın satış bedeli üzerinden binde 9,9 oranında harç alınması gerekirken, hükümde bu oranın “0,0009” olarak gösterilmesinin ve harcın paydaşlardan satış bedelinin dağıtılmasına ilişkin oranlarda tahsil edileceğinin belirtilmemesinin doğru olmadığı-
Temyiz olunan hükmün dördüncü bendinde karar ve ilam harcının, beşinci bendinde yargılama giderlerinin, yedinci bendinde ise vekalet ücretinin taraflardan tahsiline ilişkin hüküm kurulduğu halde, üçüncü bendinde “Satış bedelinden tüm yargılama giderleri (vekalet ücreti, harç, yargılama masrafları vb.) çıktıktan sonra artakalan paranın tapudaki paylar oranında paydaşlar arasında dağıtılmasına” denilerek infazda tereddüt meydana getirecek şekilde çelişki yaratılmasının; dava konusu taşınmaz hem paylı hem de elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğundan, mahkemece satış bedelinin tapu kaydındaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak paydaşlara dağıtılmasına, harcın ve yargılama giderlerinin de bu oranlara göre taraflardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, hüküm sonucunda satış bedelinin tapu kaydında belirtilen hisseler oranında paydaşlara paylaştırılmasına, yine harcın ve yargılama giderlerinin tapu kaydındaki paylar oranında paydaşlardan tahsiline, vekalet ücretinin ise tapu kaydındaki paylar ve muhdesat oranına göre paydaşlardan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı, ne var ki; bu hususların, kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davasında davalı olarak gösterilen ve hüküm kurulan kişinin, dosyanın tetkikinde nüfus kaydı ve mirasçılık belgesi incelendiğinde farklı bir kişi olduğu anlaşıldığından, bu durumun dosya kapsamına uygun olmayan açık bir hata olduğu ve hükmün infazında tereddüt oluşturacağı, bu durumda mahkemece, 6100 sayılı HMK. nun 304. maddesi gereğince hükümdeki açık hatanın düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken tavzih talebinin reddine dair karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, ortaklığın giderilmesi davalarının niteliği gereği çift taraflı olması ve kendisi de davalı olan ...’nun, vasisi olduğu kısıtlı-davalı ... lehine muhdesat iddiasında bulunduğu gözetilerek, her iki davalı aralarında menfaat çatışması olması nedeniyle davalı ... ’nun kısıtlı-davalı ...’nu temsil edemeyeceğinden, kısıtlıyı davada temsil etmesi için kayyım atanması ve taraf teşkili bu şekilde sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekeceği- Ortaklığın giderilmesi davaları iki taraflı davalardan olduğu için mahkemece, davacı dava konusu taşınmaz ile ilgili talebinden feragat etse bile adı geçen davalılar muvafakat etmediğinden bu taşınmaz için de davaya devam edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, hükümde satış bedelinin paydaşlara tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki oranlarda ödenmesine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, satış bedelinin hisseleri oranında hissedarlara ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu hususun kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Sözleşmenin ve davanın tarafı olan bu kişilerin aynı zamanda .......... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin .......... sayılı mirasçılık belgesine göre muris ...’ın mirasçıları olduğu anlaşıldığından elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında sözleşmenin yapılmış olması nedeni ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağının mevcut olduğu, bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek ve taraf delilleri değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor