Malın ayıplı olması durumda, tüketicinin seçimlik haklarının 6502 s. Yasanın 11. maddesinde düzenlendiği- Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahip olduğu ve satıcının, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu- Tüketicinin de bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmesi gerektiği- Mahkemece, araca ait kasko ve zorunlu trafik sigorta dosyaları, servis kayıtları getirtilerek, araç üzerinde konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetine inceleme yaptırarak araçtaki ayıbın gizli veya açık ayıp olup olmadığı ve bu mevcut bulguların üretim hatasından mı yoksa kullanım hatasından mı kaynaklandığının kesin olarak belirlenerek, ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği değerlendirilerek, davacının seçimlik haklarından aracın misliyle değiştirilmesi hakkını kullanmasının iyiniyet kuralları, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirilerek aşırı bir dengesizliğe neden olup olmayacağı, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının gerekip gerekmediği değerlendirilerek hüküm tesisi gerekirken, "aracın aynı vasıf ve nitelikle yenisi ile değiştirilmesine" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davaya "Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla" bakıldığının yazılmamış olmasının mahallinde her zaman düzeltilecek nitelikte, maddi hata olduğu- Gardrobun yanlış montajı nedeni ile sürtünmelerin olduğu ve dolabı deforme ettiği, gardorptaki sürtünmelerin kötü işçilikten kaynaklandığı yapılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporlardan anlaşıldığı, dava konusu yatak odası takımının renk ve model olarak bir takım halinde satılan ürün olması ve umulan faydanın yanı sıra estetik amaçlı olarak da kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklenemeyeceği, ayıplı gardrobun iadesinden sonra elde kalan takımın diğer parçalarının da yatak odası takımının renk ve model uyumunun ve estetik görüntüsünün bozulması nedeniyle iadesi ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Aracın maliki iken ihtarname ile aracın sürekli arızalanması ve beklenen faydanın sağlanamaması nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesine ilişkin talebini davalıya ihtar eden davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu-
Davalıdan satın aldığı mobilyalarda meydana gelen muhtelif arızalar sebebiyle ayıplı ürünlerin yenisi ile değiştirilmesini veya bedel iadesine-
Davalıdan Philips marka LED TV'yi sıfır ürün olarak satın aldığını, ürün teslim edildikten sonra montaj için gelen yetkili servisin, ürünün kurulumu sırasında bilgilendirme yaptığı ve ürünün 2012 model olup daha önce de kurulumunun yapıldığını, 6092 saat kullanılmış olduğunu ve garanti süresinin 10.000 saat olduğunu, ürün kendisine satılırken sadece 1 ay teşhirde kaldığının söylendiğini ileri sürerek, ürünün 3.485,00 TL'lik bedelinin faiziyle birlikte iadesine-
Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketicinin; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabileceği- Satıcının, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu- Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarının üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabileceği- Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsilen sorumlu olduğu- Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.
4077 s. TKHK mad. 30 gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, 818 s. BK’nun bu konudaki 198. maddesinin uygulanacağı, yani, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerektiği- 4077 s. TKHK. mad. 4/4 gereğince, konut satışlarında zamanaşımı süresinin beş yıl olarak öngörüldüğü- Ayıp ağır kusur veya hile ile gizlenmişse, zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağından, açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerektiği- Satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkin olarak, “açık ayıp”, “gizli ayıp” ve “eksik ifa” ayrımının yapılması hüküm oluşturulması açısından önem arzettiği- Mahkemece talep edilen hususların açık ayıp, gizli ayıp, eksik iş ayrımının somutlaştırılması ve 818 s. BK. mad. 198 gereğince, gizli ayıplar yönünden, bu ayıpların kullanım ve mevsimlerdeki yağmur, kar, güneş ve ısı durumları dikkate alınarak ne zaman oluştuğu yada oluşacağı ve bunu normal vasıflardaki tüketicinin ne zaman farkedebileceği ile bağımsız bölümün teslim tarihi ve ihbar tarihi de göz önünde bulundurularak, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda toplanan delillere göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının evini, davalının ayıplı ürünü nedeniyle su bastığı kabul edildiğine göre, hasar giderimi sırasında evde oturulamamasından, dolayısıyla dışarıda konaklama bedelinden de davalının sorumlu olması gerekeceği, mahkemece davacının konaklama bedeli yönünden de maddi tazminatın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • kayıt gösteriliyor