Davacı borçluya gönderilen duruşma gününü bildirir davetiyenin; "muhatap ve aile fertleri tebliğ anında şehirde olduğu komşusundan öğrenildi. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre imtina edilen tebliğ evrakı Perşembe Köyü muhtarına tebliğ edildi, 2 No'lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı ve komşusuna haber verildi" şerhi ile tebliğ edildiği, muhatabın, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğinin tevsik edilmediği görülmüş olup, buna göre, duruşma gününün bildirilmesine ilişkin olarak çıkarılan davetiyenin tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olarak yapılmadığı ve dolayısıyla usulsüz olduğu anlaşıldığından, mahkemece, davacı borçluya usulüne uygun duruşma günü tebliğ edilmeden, HMK'nın 150/1. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, daha sonra da aynı Kanun'un 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren davetiyenin tebliği işleminde, muhatabın adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici kapıcı vs.'den tahkik edilmediği tevziat saatlerinden sonra adrese gelip gelmediğinin araştırılmadığı, bu haliyle Mahalle Muhtarlığına yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun Değişik 21/1. madde ile Yönetmeliğin 30. maddesinde belirtilen usule uygun olduğunun düşünülemeyeceği-
Satış ilânının; "adrese gidilerek muhatabın adresi terketmesi tanınmaması sebebiyle tebliğ evrağı iade edilmeksizin mernis kanunu gereği 21. mad. uygulanarak mahalle muhtarına 22.7.2015 tarihinde tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırıldı” şerhiyle tebliğ edildiği, ancak tebligatta Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde öngörülen; tebligat çıkarılan adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılmasına dair meşruhat bulunmadığı, bu haliyle satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Tebliğ memuru, muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden "şehir dışında" açıklaması ile yetinerek muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması ile tebliğ işlemini tamamladığından, anılan tebligatın usulsüz olduğu- Tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Tebligatın davalı şirket adına Tebligat Kanunu. mad. 21 'e göre, bilgisi alınan ve kendisine haber bırakılan komşunun kimlik tespiti yapılmaksızın ve imzası alınmaksızın, ayrıca imzadan imtina edip etmediği hususunda şerh düşülmeksizin, yani usulsüz olarak yapıldığı-
Borçluya yapılan örnek 10 ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin incelenmesinde; takip talebinde belirtilen “C.han Mah. 859. Sokak No:30/12 MAMAK/ANKARA” adresine çıkarılan tebligat, borçlunun adresten nakil almadan taşındığı, aynı adreste ikamet eden kişinin imzalı beyanından anlaşılarak bila tebliğ iade edilince, borçlunun “Mimar S. Mah. Ballı Baba Sokak 21/11 Pursaklar/Ankara” adresine tebligat çıkarıldığı, ancak bu adresten de nakil almadan taşındığı tespit edilerek tebliğ evrakının iade edildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine, TK'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligat üzerindeki adres “C.han Mah. 859. Sokak No:30/12 MAMAK/ANKARA” olup, adreste ikamet eden kişi imzadan imtina ettiğinden TK'nun 21/2. maddesi gereğince haber kağıdı kapıya asılarak mahalle muhtarlığına bırakıldığı, TK'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılması istenen adresin, borçlunun adres kayıt sisteminde kayıtlı adresi olmayıp, takip talebinde belirtilen bilinen adresi olduğu ve bu adrese çıkarılan tebligatın da daha önce bila tebliğ iade edildiği anlaşıldığından, Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği-
Mernis adresine çıkartılan tebligat evrakında, sadece adresin başında “mernis adresi” ibaresinin yazılı olduğu, bu şerh dışında, tebligatı çıkaran mercii tarafından tebliğ zarfı üzerine “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, bu adrese Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağına dair meşruhat” verilmediğinden ve tebliğ zarfı "beyaz renkli" olduğundan yapılan tebliğin usulsüz olduğu- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise tebliğin geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Doğrudan T.K. 21/2. madde uyarınca yapılan tebliğin usulsüz olduğu- Tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği- Borçlunun usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tespitine karar verildikten sonra, borçlunun İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince itiraz ve şikayetlerini 5 günlük hak düşürücü süre içinde yapmış olması durumunda bu itiraz ve şikayetleri hakkında inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği-
Ödeme emri tebliğinin tebliğ mazbatasında tebligatın T.K. 21/2. maddesi gereğince yapılması gerektiğine dair bir kayıt bulunmadığı gibi, borçlunun bilinen adresine daha önceden çıkarılmış ve tebliğ edilemeden iade edilmiş bir tebligat bulunmadığı halde, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre işlem yapılarak ödeme emrinin tebliğ edilmesinin, tebliğ memurunun kendiliğinden TK'nun 21/2. maddesine göre işlem yapmasının kanuna aykırı olup anılan tebligatın usulsüz olduğu- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Davalı şirketin yetkili temsilcisi araştırılmadan ve işyerinde bulunup bulunmadığı belirtilmeden yapılan tebligatın, usulsüz olduğu ve bu tebligata dayanılarak taraf teşkili sağlandığından söz edilemeyeceği-