Eldeki tasarrufun iptali davasının borçlunun iflasından önce açıldığı anlaşıldığından öncelikle davacının eldeki davayı takip edebilmesi için İflas İdaresinden İİK'nun 245 maddesi gereğince yetki alması, yetki aldığı takdirde eldeki davayı takip edebileceği aksi halde yetki alamadığı takdirde davanın İflas idaresi temsilcisi huzuruyla görülmesi ve verilecek kararın İflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerekeceği-
Davalı borçlu şirket tarafından iflasın ertelenmesi talebi ile açılan davada tedbir kararı verilmiş olması nedeniyle, anılan şirketler yönünden davacı tarafından yapılmış bir icra takip bulunmamasına, iflas erteleme davasının sonucuna göre davacı sıfatının değişme ihtimali bulunmasına (iflas halinde eldeki davanın ancak davacı tarafından İİK. mad. 245, 255/1 gereğince alınacak takip yetkisine istinaden takip edilebilmesine, aksi halde davanın iflas idaresi huzuruyla görülmesine), davacının alacaklı, davalı şirketlerin borçluluk durumu, alacak miktarı ve organik bağ iddiasının yargılamayı gerektirmesine göre davacı vekilinin tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Eldeki dava açıldıktan sonra davalı borçlu şirketin iflas ettiği anlaşıldığından, öncelikle mahkemece iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi, kesinleşmiş ise ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasına kadar iptal davasının durdurulmasına karar verilmesi ve davacı alacaklıya İİK’nun 245 ve 255/2 madde gereğince davayı takip konusunda aldığı belge varsa sunması için süre verilmesi, sunulduğu takdirde davanın esasının incelenmesi, sunulmadığı takdirde davanın iflas idaresine ihbarı ile taraf teşkilinin sağlanması ve iflas idaresinin huzuru ile davaya devam edilerek davanın esasının incelenmesi ve hükmün iflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerekeceği-
Borçlunun yargılama devam ederken iflas etmesi halinde, İİK’nun 191.maddesine göre masadaki mallar üzerindeki her türlü tasarruf alacaklılara karşı hükümsüz olacağından, İİK’nun 245.maddesi gereğince 1. ve 2. alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı, davacı alacaklıya davanın devamı için yetki verilip verilmediği yoksa masa tarafında mı devam edeceği netleştirildikten ve buna göre taraf teşkili sağlanıp yargılamaya devam olunarak, taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Yargılama devam ederken borçlunun iflasına karar verildiğine göre, iflas masasından 1. ve 2. alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı davaya davacının mı yoksa masanın mı devam edeceği belirlenmesi gerekirken, önce borçlu hakkında tefrik kararı, ardından görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Takibe konu senetlerin tanzim tarihleri gözetildiğinde,  iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığı anlaşıldığından, tasarrufun iptali davasının önkoşul yokluğu nedeniyle reddine, kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun yargılama devam ederken iflas etmesi halinde, İİK’nun 191.maddesine göre masadaki mallar üzerindeki her türlü tasarruf alacaklılara karşı hükümsüz olacağından İİK’nun 245. maddesi gereğince 1. ve 2. alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığı, davacı alacaklıya davanın devamı için yetki verilip verilmediği yoksa masa tarafında mı devam edeceği netleştirildikten ve buna göre taraf teşekkülü sağlanıp yargılamaya devam olunarak, taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Dava birden fazla alacaklı tarafından açılır ve kabul edilirse; davacı alacaklılar sıra cetveline göre davalı alacaklıya isabet eden paydan alacaklarını temin edecekleri, bu tutarın davacı alacaklıların sıra cetveline göre istifade edebilecekleri alacak tutarı ile yargılama giderlerinden ibaret olduğu- Kanun sıra gözetmeksizin bütün alacaklıların sıra cetveline itiraz davası açabileceğini öngördüğüne göre, burada davalının alacak ve miktarına karşı koymanın, yanı itiraz eden davacı alacaklı olmanın, dava hasılatından pay almak için gerekli ve yeterli olacağı, kanun davacıların sırası konusunda bir ayırım ve yollama yapmadığına göre, davacıların eşit haklara sahip olduğunun kabul edilmesi ve bu eşitliğin "aynı sırada" oldukları şeklinde anlaşılması gerektiği- Aynı sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde, aynı alacaklılara husumet yöneltilerek davalar açılmış olması halinde, açılan tüm davaların birlikte incelenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde tek bir kararla sonuçlandırılması, davaların birleştirilerek yargılama yapılması gerektiği- Bir yargı çevresinde aynı düzeyde bulunan birden fazla mahkemenin, davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılacağı, bu durumda mahkemece, aynı sıra cetvellerine karşı, aynı yer sayılan mahkemelerde açılmış başka davalar da olup olmadığı araştırılıp, varsa HMK'nın 166/4. maddesi uyarınca birbiriyle bağlantılı olduğunun kabulü ile önce esas kaydı yapılan dosya üzerinde 166/1. maddesi uyarınca işbu davanın birleştirilmesi, önce açılan davanın bu dava olduğunun tespiti halinde diğer davaların bu dava ile birleşmesinin beklenmesi, mahkemelerince birleştirme kararı verilmemesi halinde davaların sonuçlarının beklenmesi, aynı yer sayılmayan mahkemelerde açılmış başka davalar olması halinde ise, yine o davaların da sonuçlarının beklenmesi gerektiği-
Davacının dava dışı ... Hizmetleri A.Ş’nin ... Parti’den olan alacağını İİK 245. maddesi gereğince iflas idaresinden devraldığı ve devraldığı alacak için icra takibi yapmakta hukuki yararı olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor