Hizmet tespiti istemi-
Mahkemenin, 14.05.1992-30.09.1994 tarihleri arasının hak düşürücü süreye uğradığına dair kabulü yerinde ise de 02.02.2000-30.06.2005 tarihleri arasının hak düşürücü süreye uğradığının kabulünün yerinde olmadığı; davacının, 28, 29 ve 31 Ocak 2000 tarihlerinde işe gelmediğine dair devamsızlık tutanakları ile 01.02.2000 tarihinde iş akdinin sona erdirildiğine dair fesih tutanağını dikkate alarak bu tarih itibariyle işe ara verildiği bu sebeple de yazılı şekilde 02.02.2000-30.06.2005 tarihleri arasının hak düşürücü süreye uğradığı yönündeki mahkemece hüküm tesis edilmiş isede, gerek davacının, kesintisiz çalıştığı yönündeki beyanı, gerekse, tanıkların bu yöndeki beyanları göz önüne alındığında hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağı değerlendirilerek işçilik alacağı dosyasının da güçlü delil olduğu hususlarının gözetilmesi gerektiği-
Davacının davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmaları kapsamında itibari hizmet süresinin tespiti istemi-
Hizmet tespiti istemi-
Sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği- Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınması gerekeceği-
Hizmet tespiti istemi-
2926 sayılı Kanun kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemi-
Hizmet tespiti istemi-
Hizmet süresinin tespiti istemine ilişkin davada, bordro tanıklarının davacıyı tanımadıklarını bildirmeleri, davacı tanıklarının ise beyanlarının somut bir veriye dayanmayıp soyut nitelikte olması nedeni ile mahkemece yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı- Mahkemece, işyerinin bulunduğu yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler zabıta marifetiyle re'sen saptanarak, çalışmaların varlığı ve süresi yönünden bilgi ve görgülerine başvurulması, davalı işyerinde tespiti istenen dönemde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığının sorulması, inceleme yapılmışsa, belgelerin getirtilmesi, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde; iş yerinin kapsamı, kapasitesi ile işin ve işyerinin niteliğinin nazara alınması, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının davalı C.. K.. yanında 10.09.2005-01.01.2007 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemi-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor