Dava, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde olmayıp, evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" değiştirilmesi talebine ilişkin olduğuna göre; görevli mahkemenin aile mahkemesi olacağı-
Görülmekte olan davada, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesinin talep edildiği; bu durumda davanın aile hukukuna dayandığı; böyle bir uyuşmazlığın aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekeceği-
Velayetinin değiştirilmesi istenen kişi, karar tarihinden sonra ergin hale geldiğinden; davanın konusuz kaldığı , bu yönde bir karar verilmek yargılama giderleri ve bu kapsamdaki vekalet ücretinin tarafların dava tarihindeki haklılık durumu nazara alınarak karara bağlanması gerekeceği-
Bakım tedbirinin kaldırılmasına ilişkin davada husumetin bakım kararı kaldırılması istenen küçüğün yasal temsilcisine yöneltilmesi gerekeceği-
Çocuğun velayetinin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararı olduğu-
Davalı annenin yeniden evlendiği, doğum yaptığı, müşterek çocuk ile daha çok teyzesinin ilgilendiği, çocuğun teyzesinde kaldığı, öte yandan mahkeme kararından sonra davalı annenin, davacı babaya çocukla ilgili tüm konularda noter belgesi ile yetki verdiği; bu nedenlerle tarafların müşterek çocuğunun baba yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı halde müşterek çocuğun velayetinin de babaya bırakılmamasının usul ve kanuna aykırı olduğu-
Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine göre, yüksek yararına ters düşmedikçe idrak çağındaki çocuğun ifade ettiği görüşe gereken önemin verilmesi gerektiği-
Çocuğun anne ve babasının boşanmış olması sadece boşanma ve velayet hakkı nedeniyle anneye çocuğun soyadının değiştirilmesi için dava açma hakkı bahşetmeyeceği-
Evlilik devam ettiği müddetçe ana ve babanın velayeti birlikte kullanması gerekeceği-
Velayetin düzenlenmesinde asıl olan küçüğün üstün yararı olup, güven sarsıcı davranışın tek başına velayetin verilmesine engel teşkil etmeyeceği, bu sebeple müşterek çocuğun velayetinin anneye verileceği-