“Cinsiyet ve isim tashihi” davasında, davacının iddiasının sağlık kurulu raporu ve tanık beyanları ile kanıtlanması halinde, “davanın reddine” karar verilemeyeceği–
Mahkemece, davacıların istemi doğrultusunda “İslam olarak yazılmış olan dinlerinin kayıtlardan silinmesine” karar verilebileceği fakat davacı başka bir dini kabul etmişse onun nüfus kütüğüne yazılmasının idari işlem olduğu-
“Çocuğa anne/babası tarafından konulan ismin -yabancı kökenli olması nedeniyle- iptali” davası “kayıt düzeltme” davası niteliği taşımadığından, C.Savcıları tarafından açılamayacağı–
«Yaş düzeltme» davalarında hem ilgilinin tam kuruluşlu bir hastaneye gönderilerek kemik grafisine dayanan sağlık raporunun alınması hem de nüfusa kaydına esas olan doğum ilmühaberinin nüfus idaresinden getirtilerek, burada imzaları bulunan tanıkların da dinlenmesi gerekeceği–
Bir kimsenin doğmadan nüfusa tescili mümkün bulunmadığından, yaşı düzeltilmek istenen kişinin nüfusa tescil edildiği tarihten daha sonraki bir tarihte doğmuş gibi –hayatın olağan akışına aykırı biçimde– yaşının küçültülemeyeceği–