M.K. 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceğinin ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırıldığı, TMK.nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşmasının mümkün olmadığı-
Alacaklının ipotek limiti ile sınırlı olarak takip yapabileceği, alacaklının teminat altına alınmayan kalan alacağı için kredi borçlusu hakkında yöntemine uygun olarak ayrı bir takip yapacağı-
Hesap kat ihtarnamesine itiraz edilmemesinin limit aşımına yönelik şikayetin dinlenmesine engel teşkil etmeyeceği,krediyi kullanan taraf olmayan borçlunun ihtarnameye itiraz hakkının bulunmayacağı-
İpotek, kesin borç (karz) ipoteği olup, M.K'nun 875. maddesi gereğince alacaklı, ipoteğin fekki için ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden borçlunun, M.K'nun 883. ve İİK'nun 153. maddeleri gereğince ana para ile birlikte fer'ilerini depo etmek suretiyle, ipoteğin silinmesi için icra dairesine doğrudan başvurabileceği-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlunun sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olacağı-
Kesin borç ipoteğinde borç ilişkisinden doğan bir alacak teminat altına alınmakta olup paraya çevirme anında geçerli bir alacağın varlığının rehin hakkının kullanılması için zorunlu olduğu ve bu halde hakkın kullanılmasında ipoteğin alacağa bağlılığı mutlak olup, ipoteğin dayanak yapıldığı destek kredi sözleşmesinin uyarlanması sonucu belirlenen miktarın ipoteğin temelini oluşturacağı ve alacağın belirlenmesinde göz önüne alınması gerektiği-
Mahkemece ipotek veren malikin, limitin aşıldığı ve aleyhine rehin açığı belgesi düzenlendiği yönündeki şikayetlerinin duruşma açılarak incelenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, başvurunun süresinde yapılmadığından bahisle reddinin isabetsiz olduğu-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan buna ilişkin şikayetlerin bir süreyle sınırlı olmadığı-
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olup, ipotek aktinin niteliği gözönüne alındığında limitin aşıldığı yönündeki şikayetlerin süreye tabi olmadığı-
İcra mahkemesince İİK’ nun 153. maddesinde öngörülen koşulların oluşması halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekli olup; o halde mahkemece, ipoteğin niteliğine göre, Medeni Kanunu’nun 875/2. maddesinde yazılı olan gecikme faizi ve masraf tutarının hesaplanıp, borçluya süre verilerek, bu miktarın ödenmesi durumunda istemin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-