İpoteğin kaldırılması istemli davada, resmi olarak düzenlenen ipotek senedinde davacının davalıdan almış olduğu bir miktar para için karz ipoteği tesis edilmiş olduğu, davacının söz konusu ipoteğin aralarında yapacakları ticaretin teminatı olarak tesis edilmiş olduğunu ispat edememiş olduğu, resmi senedin aksini ispat yükü davacı üzerinde olup ispat yükünü yerine getiremediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin gerektiği-
İİK'nun 150/h maddesine göre; alacağın veya rehin hakkının yahut her ikisinin bir ilamda veya ilam mahiyetini haiz belgelerde tespit edilmiş olması halinde, ilamların icrasına dair hükümlerin kıyasen uygulanacağı- Takip konusu ilamlarda murisleri aleyhine hükmedilmiş bir alacak bulunmadığından ilama bağlanmış bir alacaktan söz edilemeyeceği- TMK'nun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan ve muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmış olduğu- TMK'nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşamayacağı-
İpotek borçlusunun mirasçısı tarafından icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde limit aşımı iddiasında bulunulmadığının anlaşıldığı, limit aşımına ilişkin şikayet her ne kadar süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir ise de mahkemece talepten fazlasına hükmedilemeyeceğinden, re'sen bu hususun değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Üst sınır (limit) ipoteği sadece ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar alacağı teminat altına almış olduğundan, alacaklının ancak bu limit kadar ipotekli takip yapabileceği- Taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olmasının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmeyeceği- Taşınmazın 1.385.000 TL’ye alacağa mahsuben alacaklıya ihale edildiği, müdürlüğün yaptığı hesaplamaya göre dosya borcunun 1.292.871,65 TL olarak tespit edildiği, şikayete konu Müdürlük kararı ile yapılan dosya hesabına dayanılarak "ihale bedelinin, 1.292.871,65 TL olan dosya alacağını geçtiğinden bahisle 92.128,35 TL’nin alacaklı tarafça dosyaya depo edilmesine" karar verildiği uyuşmazlıkta, davacı-borçlular, "taşınmazın alacaklı adına tescili işleminin tedbiren durdurulmasını" istemiş iseler de, İİK 134 vd. gereğince ihalenin kesinleştiği ve tescile engel bir durumun olmadığı, ancak, tesis edilen ipoteğin türü ve ipotek limiti gözönüne alındığında, dosya hesabı ipotek resmi senedine aykırı olduğundan, gerekirse dosyanın bilirkişiye tevdii ile iadesi gereken miktar olup olmadığı ve var ise ne kadar olduğunun tespit edilmesi gerektiği-
Dava konusu ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi için ipotek lehdarı şirketin ipotekle yükümlü olan şirketten bir alacağının bulunmadığının belirlenmesi gerekeceği, taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı ipotek lehtarı şirketin sözleşme kapsamında yaptığı imalatların olup olmadığının tespiti ile imalatın parasal karşılığının belirlenmesi, bu miktarın ipotek yükümlüsü şirket tarafından ödendiğinin belirlenmesi için davacıya ispat imkanı tanınması, ipotek lehtarı şirketin yaptığı bir imalat ve bunun karşılığı alacağın ödenmiş olması halinde ipoteğin fekkine karar verilmesi, davalının alacağının mevcut olması halinde davacıya alacak miktarı depo edildikten sonra ipoteğin fekkine karar verilmesi, kısmi ödeme halinde ise ipoteğin fekki talebinin reddine karar verilmesi, ancak kısmi ödemenin sicilde gösterilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılması gereken işin; ipotek, azami meblağ (üst sınır) ipoteğine ilişkin bulunduğundan, taraflardan alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıp yapmadığını sorup saptamak, icra takibi varsa bu dosyayı getirtmek, resmi akit tablosundaki sözleşme hükmü gözetilmek suretiyle taraflardan delillerini isteyip toplayarak alacaklının ipotekle teminat altına alınan anapara alacağını bulmak, tek taraflı ticari defter ve belge kayıtları ile yetinmeden ipotek lehtarı olan davalının ticari ilişki içinde olduğu dava dışı ...ve Gıda Ür. Pazarlama İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’den alacağı olup olmadığı hususunda araştırma yapmak ve sonucuna göre karar vermek olması gerekeceği-
Davacı, resmi satış sözleşmesinde ipotekle teminat altına alınan miktarı 06/01/2014, 20/03/2014, 20/04/2014, ve 20/05/2014 vade tarihli bonolar ile 30/12/2014 keşide tarihli çek ile ödendiğini iddia etmiş, davalı ise sözleşmede peşin olarak gösterilen bedele karşılık olarak bonolar ve çekin alındığını savunmuş olmakla, sözleşmenin tadil edildiğinin davacı tarafından inkarı karşısında, sözleşmenin 03/01/2014 tarihinde yapılmış olması ve ayrıca bono ve çekin ödeme günlerinin bu tarihten sonra olması karşısında peşin ödenen dışında, çek ve bonolarla yapılan ödemelerin bakiye alacağı mahsuben yapıldığının kabulü gerekeceği, ancak elden ödendiği iddia edilen bakiye 1.000,00 TL'nin davalı tarafça inkarı ve davacının 1.000,00 TL'lik ödemeyi ispatlayamaması karşısında, bu kısmın mahkemece davacıya depo ettirilerek ödenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Tapu kaydında kayıtlı ipotek karz ipoteğine ilişkin olduğundan ipotek bedelinin güncel TL değerine çevrilerek depo ettirilmesi ile yetinilmesi gerekirken denkleştirici adalet ilkesi uygulanarak ipotek bedelinin ulaştığı rakamın depo ettirilmesinin doğru olmadığı-
Üst sınır ipoteğinde, borçlunun, sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu- Limit aşımı iddiasının süresiz olarak konusu yapılabileceği-
Muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceğinin ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırıldığı, TMK'nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşmasının mümkün olmadığı, limit aşımına ilişkin şikayetin, süresiz olarak her zaman ileri sürülebileceği-