Zorlama altında keşide edildiği ceza mahkemesi kararı ile sabit olan bonodan dolayı borçsuzluk iddiasının (beyanın geçersizliğine ilişkin definin) sonraki hamillere karşı ileri sürülebileceği- Önceden menfi tespit davası açan borçlunun, icra takibinin kesinleşmesinden sonra, haciz sırasında, "borçlu olmadığı"na ilişkin iddialarını tutanağa geçirmek suretiyle ödeme taahhüdünde bulunmasının, bu taahhüdün, çekince (ihtirazi kayıt) ileri sürülerek ve cebri icra baskısı altında yapıldığı anlamına geleceği, yani, davacı keşidecinin ödeme taahhüdünde bulunmasının, borçlu olduğunun ikrarı olarak kabul edilemeyeceği- Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, şikâyete başvurulsa da takibin kesinleşmesinin engellenemediği ve ödeme yapılmaması hâlinde alacaklının, borçluya ait para, mal ve haklar üzerine haciz konulmasını isteyebileceği-
Hamil bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmemiş ise kural olarak, bonodan dolayı kendisine başvurulan kişinin, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan ilişkilere dayanan def'ileri başvuran hamile karşı ileri süremeyeceği-
Bononun keşide tarihi itibariyle senedi düzenleyen borçlu şirketin çift imza ile temsil olunduğu, takip dayanağı bono üzerinde tek imza bulunduğuna ilişkin iddianın, İİK'nun 169. ve 169a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğu, somut olayda, muteriz borçlunun, dayanak bonoda ciranta konumunda olup, bu hususu belirterek senedin geçersizliğini ileri süremeyeceği-
Alacaklı tarafından başlatılan, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, beş günlük itiraz ve şikayet süresinin son günü olan 25/10/2014 tarihinin cumartesi gününe rastladığı, icra mahkemesine başvurusunun ise pazartesi gününe isabet eden 27/10/2014 gününde yani yasal süresinde olduğu anlaşıldığından, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Onanmamış çıkıntı, kazıntı veya silintinin tespit edilmesi halinde, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılması gerektiği-
Kambiyo senedine dayanan takipte borca itirazın kabulü halinde takibin iptaline karar verilemeyeceği ancak takibin durdurulmasına karar verilebileceği-
Yetki itirazı kabul edilen borçlu lehine infazı kabil olacak şekilde (miktarı belirtilerek) yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek tevdi bordrosu, tek taraflı olup, borçlunun imzasını taşımadığından, alacaklının, "çekin ileri tarihli" düzenlendiği iddiasını kanıtlayamadığı ve ticaret sicil müdürlüğünün yazısına göre de keşide tarihi itibariyle borçlu şirket "çift imza" ile temsil edildiğinden, takip konusu çek yönünden "takibin durudurulmasına" karar verilmesi gerektiği-
Ortaklığı idare yetkisi bulunan temsilcinin yapacağı işlemin, ortakları, üçüncü şahıslara karşı eşit olarak sorumlu kıldığı- Adi ortaklığı temsilen idareci şerikin (ortak-temsilcinin) imzaladığı bonolardan dolayı diğer ortakların da sorumlu olacağı- Temsil yetkisinin; zımnen icazet, temsil belgesi, adi ortaklık sözleşmesi veya ortaklık kararı ile verilebileceği-
Kambiyo senetlerindeki yetki sözleşmesinin tacir olan lehtar ve keşidecinin yanı sıra, tacir olmayan gerçek kişi avalisti de bağlayacağı-